Eğitici Medya Teknolojileri Uzmanından Dijital Medya Üzerine Görüşler

Çeviren: Deniz Eroğlu – Editör: Birol Şevki Tavlı

Sesame Workshop adına araştırmalar yapan Joan Ganz Cooney Merkezi direktörü Dr. Michael Levine’e göre “İnteraktif dokunmatik ekran gibi yeni teknolojilerin hayatımıza eklenmesiyle çok küçük çocuklara birçok yeni fırsat da yaratılmış oldu. Şimdi bir patlama söz konusu.”

Levine, dijital çağda öğrenmeyi ilerletmenin yolları hakkında Lancaster’da yaptığı konuşmasında dijital medya ve çocuk hakkında ailelerin ve öğretmenlerin kulaklarına küpe olacak görüşlerini paylaştı.

Teknolojiden korkmayın. Teknolojiye karşı koyulan yasaklar işe yaramaz.

Levine’e göre, ekran karşısında geçirilen zaman sınırsız olmamalı; ama teknolojiye karşı koyulan yasaklar günümüzün dijital ortamında işe yaramaz.

Medya ve teknolojinin kullanımında ihtiyaç duyulan denge ile besin piramidindeki beslenme ilkeleri arasında bir karşılaştırmaya giden Levine “İstediğimiz zaman, istediğimiz yerde tüketmeye gerçekten uygun sebze, meyve ve tahıllar gibi iyi besinlerle, ziyafete layık; ama çokça tüketilmemesi gereken, fazla kalorili besinler arasındaki ayrımı daha iyi yapmalıyız.” diyor.

“Ellerimizi ovuşturarak ‘çok fazla oldu, artık kapatmalıyız’ diyemeyiz. Bunu demek işe yaramayacaktır.

Çocuklar için ebeveynler ve eğitimciler, dijital çağda hâlâ en önemli rolü oynuyor.

Fişi tamamen çekmek bir çözüm yolu olmadığından, ne tür içerikleri, nasıl ve ne zaman incelemeleri gerektiği konusunda çocukları eğitmek önemlidir.

Levine’e göre, çocukların nasıl bir medya tüketicisi olmaları gerektiği hakkında ebeveynlerinden ve eğitimcilerinden aldıkları rehberlik ve destek büyük fark yaratıyor.

Çocuklara rehber olmanın zor kısımlarından biri yetişkinlerin neyin faydalı olduğunu bilmeleridir. Levine, akıllı telefonlara yönelik uygulama pazarının, çocuklar ve aileleri için “sürüsüne bereket” seçenekler sunduğunu kaydediyor.

Levine, “Eğer okumayı, bir enstrüman çalmayı veya yeni bir dil öğrenmeyi öğreten uygulamaları araştırırsanız, elde edeceğiniz sonuçlar büyük bir çoğunlukla en popüler olanlar, yani en fazla reklamı yapılan uygulamalar olacaktır. Bunlar da çocuğunuzun bireysel olarak ihtiyacı olan şeyleri keşfetmekle pek bir bağlantısı olmayan şeylerdir.” diyor.

Levine başında bulunduğu araştırma merkezinin, öğretici olma iddiasındaki akıllı telefon uygulamalarını gözden geçirmek için kaynak niteliğinde olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda tavsiyeler için, ebeveynlik bloglarına ve Common Sense Media sitesine bakılmasını öneriyor.

Oyunlar ve uygulamalar öğrenme imkânları sunuyor.

Çocukların yoğun bir şekilde ilgilendiği oyun ve uygulamalar her an her yerde hazır ve nazır. Ergen çocukların %97’si oyun oynamakta. Dokuz yaşındaki bir çocuk, olağan koşullarda gününün bir saatini dijital oyunlarla geçiriyor. Bunlar dikkate değer oranlar. Levine, “Oyunları ve uygulamaları yalnızca eğlence amaçlı olarak görmek gibi doğal bir eğilim mevcut, ebeveyn ve eğitimcilerin de böyle bir kaygısı var. Ancak ülkede gerçekleştirilen bir sürü ilginç araştırma ve tasarım çalışması var. Eğer bu güzel tasarımları okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklarımızın ellerine nasıl ulaştırabileceğimiz konusunu çözüme kavuşturursak, bu olasılıkların ebeveynleri ve eğitimcileri çok heyecanlandıracağını düşünüyorum.” diyor

Levine, first-person shooter [birinci kişi nişancılık] oyunlarının, kişinin görüş keskinliğini ve karar verip uygulama işlevlerini ne şekilde güçlendirdiği üzerine araştırmaların ortaya çıktığından söz ederek “Eğer böyle bir etkinlik, çocukların beyin gelişiminde yararlı bir rol oynuyorsa, buradan şiddeti çekip çıkararak küçük çocuklar için, onların yaşına uygun bir şeyler üretmenin bir yolu var mıdır? Böylelikle karar alma düzeyindeki zihinsel işlevler ve erken dönem sayısal beceriler bakımından zorluk çeken yoksul ve yoksun çocuklara yardım edebilir miyiz? Bunlar araştırılmalı” diyor.

Teknoloji oyun alanına erişimde eşitlik sağlayabilir; fakat bu olasılık, koşullara bağlı.

Dr. Michael Levine, bir insan hakları aktivistinin ve bir aile psikoloğunun oğlu olarak, çocukluk çağındaki öğrenme becerilerini anlama tutkusunun altında, anne ve babasının eşitlik ve toplumsal adalet konularına yoğunlaşmasının yattığını söylüyor: “Ortada bir öğrenme ekolojisi var. Birçok aile bu öğrenme ekolojisinin içinde gayet iyi durumdalar; ama bazı aileler de var ki gün geçtikçe daha da geride kalıyorlar.”

“Dijital teknolojilerle ilgilenmemin sebebi, bu teknolojilerin, dünyaya daha şanslı gelen çocuklarla gelmeyen yaşıtları arasında var olan uçurumları bir nebze olsun kapatmaya kâdir oluşu; fakat dijital teknolojiler, öğrenmeye erişim konusunda mevcut dengesizlikleri hızlandırma potansiyelini de taşıyor.”

Orijinal metin: Kara Newhouse, lancasteronline.com