YAZANBeriz Elmas,

E. Sina Silahtar

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından, SEÇBİR Konuşmaları dizisi kapsamında düzenlenen “Lisede Siber Zorbalık ve Siber Mağduriyet” başlıklı seminer, 10 Ekim 2018 tarihinde santralistanbul Kampüsünde gerçekleşti. Etkinlikte konuşan Ankara Üniversitesi doktora öğrencisi ve eğitimci Gökhan Karaosmanoğlu, gençlerin çevrimiçi ortamlarda karşılaştıkları olumsuzluklardan söz ederek İstanbul’daki farklı ortaöğretim kurumlarında okuyan öğrencilere uygulanan “Siber Mağduriyet ve Zorbalık Ölçeği” ile elde edilen verileri katılımcılarla paylaştı.

“Siber zorbalık” nedir?

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Yaratıcı Drama Yüksek Lisans Programını bitiren ve yine aynı üniversitede güzel sanatlar alanında doktora eğitimine devam eden Karaosmanoğlu, siber zorbalık alanında da faaliyetler yürütüyor. Aynı zamanda bir lisede bilişim teknolojileri öğretmeni olarak görev yapmakta olan Karaosmanoğlu siber zorbalığı, “bir birey veya grubun, bilgi ve iletişim teknolojilerini, diğer bireylere zarar vermek amacıyla kötü niyetle ve tekrarlayan biçimde kullanması” olarak tanımlıyor.

Geleneksel zorbalıktan farklı olarak siber zorbalık; cep telefonları, internet siteleri, sosyal medya ortamları, sohbet odaları ve elektronik postalar dâhil olmak üzere pek çok farklı alanda gerçekleşiyor. Siber zorbalık davranışları, doğrudan ya da dolaylı olarak farklı biçimlerde ortaya çıkabiliyor.

Siber zorbalığı akran zorbalığından ayıran ne?

Karaosmanoğlu konuşmasında, akran zorbalığı ve siber zorbalık arasındaki farkı şöyle açıkladı: “Akran zorbalığında kitle küçüktür, siber zorbalıkta ise kitle daha farklı boyutlara ulaşabiliyor. Siber zorbalık kötü niyetle yapılan bir şey, siber zorba karşıdaki kişiyi bilerek incitmek istiyor. Sözgelimi bir ergenin diğer arkadaşıyla ilgili, onu olumsuz etkileyebilecek ve ona zarar verecek bir içerik hazırladığını ve bunu herhangi bir sosyal medya platformunda yalnızca bir kez yayınladığını varsayalım. Kişi belki de bunu bir kez yaptı; ancak o içeriğin ulaştığı kitle binler, on binler, hatta yüz binler olabiliyor.”

Akran zorbalığında güç dengesizliğinin erkek ergenlerde yaş durumuna veya kas gücüne dayandığını söyleyen Karaosmanoğlu, kızlarda ise bu durumun gruplaşma ve kişi sayısı üstünlüğü ile ilişkilendirildiğini belirterek şöyle devam etti: “Siber zorbalıktaki güç dengesizliği ise teknolojiyi kullanabilmekle alakalı. Örneğin yabancı dil biliyor olmak bile bu durumu etkileyebiliyor. Bazı durumlarda akran zorbalığı çevrimiçi ortama da taşınabiliyor.”

“Gençler siber zorbalık yaptıklarının farkında değil”

Karaosmanoğlu gençlerin, siber zorbalık kavramının farkında olmadıklarını da vurguladı: “Örneğin genellikle erkek ergenlerin var olduğu çevrimiçi oyun platformlarında ergenler birbirlerine küfür ediyorlar; ama bu yaptıklarının siber zorbalık olduğunun farkında değiller. Oyun sırasında küfür etmek normal karşılanıyor ve ‘bunu yaparak karşımdakine zarar vermiyorum’ algısı var.”

Siber zorbalığı nasıl tanırız? 

Hepimizin hayatın bir döneminde siber zorbalığa maruz kalmış olabileceğini söyleyen Karaosmanoğlu, siber zorbalığı nasıl fark edebileceğimizi şöyle açıkladı: “Farklı bir sohbet grubunda sizinle ilgili dedikodu yapılması, almak istemediğiniz mesajlara maruz kalmak ya da sosyal medya iletilerinizin altına rahatsız edici içerikler yazılması, birer siber zorbalık örneğidir. İzniniz olmadan çekilmiş fotoğraf ve videolarınızın paylaşılması da siber zorbalık kapsamındadır; fakat bunu yetişkinler de sıklıkla yapıyor. Çocuklarımızın fotoğraflarını, onların izni olmadan sosyal medyada yayımlıyoruz.”

Siber zorbalıkla baş etme yöntemleri neler? 

Karaosmanoğlu’na göre siber zorbalıkla baş etme stratejileri, “uzaklaşma” ve “mücadele etme” şeklinde iki başlıkta sınıflandırılıyor: “Siber zorbalık yaşandığında uzaklaşma; siber zorbayı engelleme, takip etmeyi bırakma ve sosyal medya hesabını silme şeklinde gerçekleşiyor. Mücadele etme durumu ise; şikâyet etme, destek / yardım isteme, yasal yollara başvurma ve karşılık verme şeklinde gerçekleşebiliyor.”

“Siber zorbalığa maruz kalındığında yardım istenmiyor”

Öğretmen kimliğiyle edindiği izlenim ve deneyimlerden de söz eden Karaosmanoğlu konuşmasını sonlandırırken, siber zorbalığa maruz kalan gençlerin genellikle ebeveynlerinden veya rehber öğretmenlerinden yardım istemediklerine, yardım isterlerse bunu ancak kendi arkadaşlarından talep ettiklerine dikkat çekti.

Leave A Comment