Pandemi Sürecinde Medyanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Covid-19 Pandemi süreci yetişkinler gibi çocukları da psikolojik olarak etkileniyor. Geleneksel habercilik yayınları ve dijital medyada yer alan haberlerde karşımıza çıkan pandemiyle ilgili asılsız içerikler, çocuklar için korkutucu veya endişe verici olabiliyor. 

Medya mecralarında içeriğinin doğruluğu ispatlanmamış yüzlerce haber yer alırken, bu yanlış bilgiler kişilerin hastalığa yönelik risk algısını güçlendirip, endişe duymasına neden olabiliyor. Özellikle durumunun tam olarak farkına varamayan küçük çocukların bu haberlerden daha çok etkilendiği uzmanlar tarafından da belirtilmiştir. Bazı okul öncesi çocukların ve oyun çağındaki çocukların durumu algılayamayarak kısıtlamaları onlara verilen bir tür ceza olarak gördükleri bildirilmiştir.

6-12 yaş arasındaki çocuklar haber ve pandemi içerikleriyle karşılaşmaları ile birlikte hastalanma korkusu ve sürecin belirsizliği nedeniyle yoğun bir kaygı yaşayabilirler. Uzmanlar, özellikle okulların kapalı olmasıyla, arkadaşlarından ayrı, online eğitim süresi geçiren çocukların öfke atakları ve davranış değişiklikleri yaşayabilme olasılıklarının arttığını söylüyor. “COVID-19 salgını nedeniyle uygulanan izolasyon sürecinde çocukların akranları ile birlikte sürdürdükleri okul yaşantısından ve/veya sosyal etkileşimlerden zorunlu olarak yalıtılmalarının fiziksel, sosyal ve psikolojik iyilik hali üzerinde doğrudan risk yaratabileceği öne sürülüyor. Nitekim, enfeksiyon korkusu, hayal kırıklığı ve can sıkıntısı, yetersiz bilgi, arkadaşlar ve öğretmenler ile yüz yüze temasın olmayışı ve ev ortamında kişisel alan eksikliği, ailenin mali kayıplarının doğrudan ve dolaylı sonuçları gibi stres etkenlerine maruz kalma süresinin uzaması çocuklar ve ergenler üzerinde psikososyal açıdan daha büyük ve kalıcı problemlere yol açabilmektedir.” ( Di Giorgio, Di Riso, Mioni ve Cellini, 2020)

12-18 yaş arası çocuk ve ergenlerin psikolojik olarak “benlik” duygusunun arttığı bir dönemde oldukları söylenebilir. Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle zaten özgürlüklerini kaybettiklerini düşünen ergenler, medyadaki hastane görüntüleri ve sosyal medyada yer alan paylaşımlar dolayısıyla profesyonel bir hizmet de olsa hastaneye yatmanın, ilaç kullanmanın bireyselliklerini kısıtlayacağını düşünerek normalden daha farklı tepki verebilirler.

Medyada yer alan pandemi içerikli haberlere ebeveynlerin nasıl tepki verdiği de çocukların davranışlarını etkileyebilir. Peki ebeveynler bu süreçte neler yapabilir ?

-Medyada yayınlanan her haberin doğru olmadığı açıklanıp , çocuklarına güvenilir olduğuna inandıkları bir kaynak önerebilirler.

–  Medya kullanımı, aile içinde bireysel veya grup faaliyetleriyle kısıtlanabilir. Mesela kitap okuma seansları veya müzik dinleme aktiviteleri gibi.

– Çocuklara soru sorabileceği alanlar yaratıp bu sorular dürüstçe cevaplandırılmalıdır böylece çocuklar bir sorusu olduğunda direk internete başvurmak yerine ailesine sorabileceğinin farkına varır. 

– Çocukların pandemi sürecinde izlediği televizyon programları veya takip ettiği sosyal medya platformları gözlemlenmelidir. Gerekirse bazı kelimelere filtreleme engeli koyularak sosyal medyadaki pandemi içerikleri azaltılabilir.

–  Çocukların online eğitim dışında arkadaşlarıyla, iletişim kurmaları dijital olanaklar kullanılarak görüntülü konuşmalar yapmaları sağlanmalı ve desteklenmelidir çünkü sosyalleşmeye ihtiyaçları var.

Kaynakça:

Sarman, A. & Sarman, E. & Tuncay, S. (2020). COVID-19 Pandemi Sürecinde Medyanın 3-18 Yaş Arasındaki Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Psikolojik Etkisinin Önlenmesi https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1081352

Öner,Ö. (2020).COVID-19  ve ÇOCUKLAR https://www.psikiyatri.org.tr/uploadFiles/2420201236-cocuklarCOVID.pdf

Akoğlu,G & Karaarslan,T.(2020).COVID-19 ve İzolasyon Sürecinin Çocuklar Üzerindeki Olası Psikososyal Etkileri   https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1196425 


Leave A Comment