Children and Screens ‘’Reklam ve Çocuklar’’ Semineri

     Dijital Medya ve Çocuk Gelişimi Enstitüsü Children and Screens (Çocuklar ve Ekranlar) tarafından‘’Reklam ve Çocuklar’’ adıyla Vicky Rideout moderatörlüğünde düzenlenen seminere Dijital Medya ve Çocuk olarak katıldık. Seminerde dijital platformlarda çocuklara yönelik reklamların içerikleri, reklamlarla karşılaşma oranları gibi konular konuşuldu. Aynı zamanda çocukların daha az reklam barındıran içeriklere nasıl ulaşabileceği konusunda ebeveynlere yönelik tavsiyeler de verildi. 

Moderatör Vicky Rideout ‘’ 2 yıl önce, ABD’deki çocuklara ve gençlere yönelik reklamcılık için dört milyar dolardan fazla para harcandı. Dolayısıyla, çocukların dijital medyada maruz kaldıkları pazarlama ve reklamların miktarı konusunda ciddi endişeler var. Aynı zamanda gıda pazarlamasındaki belirli ürünlerin, izledikleri pazarlama stratejileri ile çocuklarda obeziteye davetiye çıkarmasına yönelik endişeler de dikkate değer. Ayrıca, kullandıkları medya aracılığıyla çocuklar ve gençler hakkında veri toplayan ve daha sonra onlara daha fazla özelleştirilmiş reklam ve pazarlama hizmeti sunmak için, bu verilerden para kazanan şirketler sorunu var. ‘’ diyerek konunun önemine dikkat çekti. Bugünün şartlarında, çocuklar, reklam içeriğiyle etkileşime girebiliyor ve onunla oynayabiliyor ve hatta reklam verene doğrudan kendi bilgilerini verebiliyor. Dahası çocuklar, bu reklam içeriğini bir arkadaşından alıp diğer arkadaşlarına gönderebilir. Özellikle dijital oyunlarda, karşınıza çıkan reklamı izlemeden oyuna başlayamayacağınız durumlarda, o reklamı izleyerek ekstra puan kazanacağınız bir atmosfer yaratılıyor. Bugünün reklamları, 10-15 yıl öncesine göre çok daha teşvik edici.

Arizona Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Dr Matthew Lapierre, seminerde reklamların çocuklar üzerindeki etkilerinden bahsetti. Lapierre, çocukların reklamların amaçlarını kolayca anlayamadıklarını ve bu reklam içeriklerine direnmekte güçlük çektiklerini belirtti. Ayrıca, reklam içeriklerinin telefon gibi daha küçük ekranlara taşınmasıyla da ebeveynlerin çocuklarını kontrol etmelerinin daha zor hale geldiği konuşuldu.

Çocukların, reklamlardaki mesajlara karşı koymada çektiği güçlükler çekiyor. Çocuk, bir reklam gördüğünde, bazen içindeki dürtülere yenik düşüp “Anne-baba bunu alabilir miyim, bu benim olabilir mi? Bunu alsak olur mu” şeklinde refleks gösterebiliyor. Çocuğun gördüğü ve etkilendiği reklam karşısında durup bir düşünme ve analiz etme kabiliyeti geliştirmesi, zaman isteyen bir süreç. Matthew Lapierre yaptığı araştırmada, çocukların gördükleri reklam karşısında, önce durup bir düşünme becerisine sahip olma konusunda istekli görünmedikleri sonucuna vardıklarını belirtti.

Çocuklar televizyonda veya YouTube’da izledikleri karakterlere gerçekten güveniyor ve seviyor. Bu karakterleri bir ürünün üstünde gördüklerinde ise savunmasız bir hale geliyorlar. Ayrıca, reklamlı bir içeriğin uygulama mağazasına nasıl girdiğini, bu uygulamaların, çocuklar ve markalar arasında ilişki kurduğuna dikkat etmek gerekiyor. Bu uygulamalar, çocuklara sunulan reklamlardan para kazanıyor. 

Michigan Pediatri Üniversitesi Tıp Fakültesi Yardımcı Doçent Jenny Radesky reklam içeriklerinin çeşitleri üzerine konuştu ve bununla ilgili yapılan çalışmaları paylaştı. ‘’Google Play’den yüklediğimiz uygulamaların içerik analiziyle şunu keşfettik: çocukların ilgisini çeken bir uygulama indirmek istediğimizde tonlarca reklamla karşılaşıyoruz. Bu reklamlar arasında çok sayıda, oyunun hitap ettiği yaş kitlesine uygun olmayan içerikler de mevcut. Ayrıca bir dijital oyunun ortasında birden reklam çıkabiliyor ve bu reklamdan çıkma butonu, çoğu zaman 20 saniye sonra geliyor.‘’ Çalışma, 8 yaş veya daha küçük 183 çocuk katılımcı ile 1639 Youtube videosunun analiz edilmesiyle gerçekleştirildi. Sadece Youtube sitesindeki videolara bakıldı (Youtube Çocuk hariç) ve Common Sense’in değerlendirme yönergeleri kullanılarak yapıldı. Yapılan çalışmada, videolardaki reklam yaygınlığının erken çocukluk videolarının %95’inde, diğer hedef kategorilerinde ise %87 oranında olduğu sonucuna ulaşıldı. Ayrıca, 8 ve daha küçük yaştaki çocuklar tarafından görüntülenen videoların neredeyse tamamında, çocukların satın alabileceği ürünlerin öne çıkanlarda yer aldığı veya video içeriğinde ürünün tanıtımının yapıldığı belirtildi.  5 videodan 1’inde ise 8 ve daha küçük yaşlar için uygun olmayan reklamların videonun alt kısmında çıktığı görüldü. Radesky, bu reklam içeriklerine daha az maruz kalınabilmesi için önerilerde bulundu ve klinik çıkarımlarını belirtti.

Seminer boyunca uzmanların ebeveynlere şu önerilerde bulundu: 

– Çocukların algoritmaları takip ederek dijital içerikler keşfetmesindense, güvenilir kaynaklar takip edilerek, abone olmalarına yardımcı olun.

– Çocuklara reklamları sessize almayı veya ‘’x’’ butonu ile reklamları kapatmayı öğretin.

– Dijital medya platformlarının çocukların hangi bilgilerine erişebildiklerini anlamalarına yardımcı olun.

– Çocuklar Youtube’u seviyorsa, reklam sınırları ve filtreleri ile kullanmalarına yardımcı olun. Ancak yine de çok sayıda ticari içerik ve influencer işbirlikleri ile karşılaşalabileceklerini unutmayın. 

Josh Golin (“Campaign for a Commercial-Free Childhood” kuruluşunda Yönetici Direktör) ise ‘’Çocuklara yönelik televizyon reklamlarıyla ilgili, eskisinden çok daha az etkili olmasına rağmen, bir çocuk için nasıl reklam yapıp yapamayacağınıza dair hala bazı düzenlemelere sahibiz. Fakat söz konusu internet olduğunda, çocuğa yönelik reklam yapma kapsamında hiçbir düzenleme yok. ‘’ diyerek internet ortamındaki çocuklara yönelik reklamlar için hukuki düzenlemelerin yeterli olmadığından bahsetti. Ayrıca, kişisel verilerin kullanımına dikkan çeken Golin, ‘’Pazarlamacılar bir kişinin yalnızca o anda internette ne izlediğine dayanarak bir çıkarımda bulunmuyor. Aynı zamanda, o kişinin önceden neler izlediğine, hangi videoları beğendiğine ve zaman geçirdiği diğer web sitelerine de sahipler. İnternetteki bir çocuğu düşündüğümüzde, pazarlamacılar sadece kişisel verilerine sahip olarak, muhtemelen etnik bir kimlik çıkarıyor. Bu sayede pazarlamacılar, o çocuğa gidecek en güçlü reklamın ne olacağı, ne zaman ve ne şekilde olacağına dair ellerinde yardımcı olacak çok önemli bilgilere sahip oluyor. Güçlü bir teknolojiyi arkanıza alarak, bunu bir çocuğa karşı kullanmak gerçekten çok endişe verici bir durum yaratıyor.’’ dedi. 

Leave A Comment