Bilgi M&İS’ten Ebeveynliğin Medyatizasyonu Üzerine Tez Çalışması

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisans programından mezun olan Deniz Aktaş bitirme tezini ‘’Sosyal medyanın destek olarak kullanımı: Facebook’ta ebeveynliğin medyatizasyonu’’ üzerine yazdı. Dr. Esra Ercan Bilgiç’in danışmanlığında tezini tamamlayan Aktaş, online sosyal destek gruplarından birindeki ebeveynlik deneyimlerini medyatizasyon kavramı çerçevesinde inceledi. 

    Aktaş’ın tez çalışmasının amacı; medyatizasyon kavramı, Facebook’taki çevrimiçi destek grubunda ebeveynlik deneyimlerini nasıl etkiler, ebeveynler yeni deneyimler aramak için Facebook’u nasıl kullanıyor, bu süreçte medyatizasyonun rolü nedir? gibi soruları yanıtlamak. 

      Aktaş’ın tezi ebeveynlik anlayışının zamanla nasıl değiştiğini gösteren bir çalışma. Ebeveynler teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak sınırsız bilgiye erişebildiğinden, dijital medya; çocuk bakımı, çocuk gelişimi vb. açılardan ebeveynlik kavramını büyük ölçüde etkiliyor.

     Deniz Aktaş tezinde sosyal destek gruplarının ebeveynlik ve medyatikleşmesi kavramını ele alarak inceliyor. Özellikle Facebook’taki. ebeveynlik gruplarının, ebeveynlere farklı konularda rehberlik ettiklerini ve ebeveynlerin ortak deneyimlerini paylaşmalarına yardımcı olduklarını tezinde inceliyor. Ebeveynlerin sorunlarını paylaşırken ve onlara çözüm ararken çeşitli yönlerden medyatikleşme sürecinden etkilendikleri görülüyor. Tez çalışmasında ebeveynlerin birbirlerine birçok konuda fikir danıştığı görülüyor.  Ayrıca ebeveynlerin gönderileri incelendiğinde, ebeveynlerin zamansal ve mekansal sınırlamalara bakmaksızın bilgi almaya çalıştıkları gözlemleniyor. 

Örneğin, İngiltere’de yaşayan bir anne, zamansal ve mekansal kısıtlamalara bakılmaksızın Facebook kullanarak İtalya’da yaşayan başka bir anneye bir soru sorabilir. Paylaşımların zamanı ve bir gönderi paylaşan ebeveynlerin yeri bize “medyatik ebeveynlik deneyimleri” fikrini vermektedir. Aktaş’ın çalışmasında gösterdiği örneklerde de ebeveynlerin birbirlerine birçok konuda fikir danıştığı görülüyor. Gece yarısı akranlarından yardım istiyorlar veya Dubai ve Fransa’dan başka bir üyeye soru soruyorlar. Tez çalışmasında bunun, Winfried Schulz’un ortaya koyduğu medyatizasyonun yönlerinin bir sonucu olarak kabul edilebileceği belirtiliyor. 

Ayrıca Facebook’taki ebeveynlerden oluşan gruplarla ilgili de tezin içeriğinde örnekler bulunuyor. İnsanların aynı amaçla bir araya gelmesini sağlayan Facebook gruplarında ebeveynler birbirlerine pek çok konuda danışıyor ve paylaşım yapıyor. İnsanlar, aynı hastalıktan muzdarip olmak veya yemek tariflerini birbirleriyle paylaşmak gibi çeşitli nedenlerle Facebook gruplarına başvurabiliyor. Ebeveynler, ebeveynlik sorunlarına çözüm aramak veya ortak deneyimlerini birbirleriyle paylaşmak için Facebook’ta gruplar buluyorlar. Ayrıca bu grupları streslerini hafifletmek için bir “havalandırma” olarak kullanıyorlar. Aktaş çalışmasında tüm bu amaçların, “çevrimiçi sosyal destek” adı verilen bir kavramı işaret ettiğini vurguluyor.  Çevrimiçi sosyal desteğin Facebook’taki ebeveynlik gruplarının dinamiklerini anlamak için önemli bir kavram olduğunu da tezinde gösteriyor. 

Tez’de yer alan ve sosyal medya gruplarında yardım almaya çalışan bir ebeveynin yorumu:

Merhabalar

3 yaşında bir kızım var. Kızımızı haliyle mümkün olduğunca ‘düzgün’ yetiştirmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Genel olarak vicdanlı, kurallara uyan, empati kurabilen iyi kalpli bir çocuk olarak yetişiyor. Ancak yavaş yavaş bu durumdan kaygı duymaya başladım. Çünkü etraf onun kadar ‘iyi’ değil. Özellikle günümüzde ailelerin çocuklarını çok bencil yetiştirdiğini görüyorum. Akranlarıyla bir araya geldiğinde üzülen taraf benim kızım oluyor. Dolayısıyla ileride daha da çok üzülür mü zarar görür mü diye kafaya takmaya başladım. Ancak nasıl bir denge kuracağımı da bilemiyorum. Sizin görüşlerinizi merak ediyorum. Benim çocuğum farklı, özel kafasında bir anne de değilim. Ben aslında şunu soruyorum; çocuğunuz istemediği bir ortamda olduğunda, hoşlanmadığı bir davranışla karşılaştığında, hakkını savunması gerektiğinde ona nasıl davranması gerektiği hakkında neler söylüyorsunuz? 

Ebeveynler, Facebook’un medya mantığını dikkate alan “aktörler” olarak değerlendirilebilir. Diğer üyelere soru sorarken veya sorunlarına çözüm bulmaya çalışırken kendilerini bu medya sistemine adapte ediyorlar. Kullanıcılar gizliliklerini bir dereceye kadar feda ederek özerklik kaybına neden olurken, diğer insanlarla etkileşim şanslarını arttırıyorlar. Bu şekilde de gruptaki ebeveynler, sosyal medyadaki iletişim sistemlerinin çalışma şekline uyum sağlamış oluyor. Örneğin Instagram’da paylaşım yapan ve Instagram’dan geçimini sağlayan anneler, Facebook ve Instagram’ın kendilerine şirketlerle işbirliği gibi sınırsız ekonomik fırsatlar sunduğunun bilincindeler, bu nedenle kullanıyorlar. Insta-anneler sayesinde platformların ebeveynler tarafından kullanılabilirliği arttığı için bu platformlar da bu durumdan yararlanıyor. Bu durumda Insta-annelerin çevrimiçi iletişim ve sosyal etkileşim fırsatlarını artırmak istedikleri için ticari gözetim sistemlerine uydukları ve mahremiyetlerinin bir kısmından bir ölçüde vazgeçtikleri söylenebilir.

Deniz Aktaş, tezinin dijital çağda devam eden ebeveynlik sürecini keşfetmek, çevrimiçi sosyal desteğin etkileri ve bir Facebook grubundaki medyatikleşme kavramı ve ebeveynler üzerindeki etkileri hakkında daha derin bir kavrayış elde etmek için de önemli bakış açıları sunabileceğini belirtiyor.

Leave A Comment