Farklılıkları Görmemizi Sağlayan Engelsiz Filmler

Çocuklar filmlerde ve televizyonda birbirinin aynısı insanlar gördükçe, farklı görünüş ve düşünüşe sahip bireylerle gerçek hayatta karşılaştıklarında nasıl düşünüp davranmaları gerektiği konusunda karmaşa yaşayabilirler. Engelli bireyleri ya da özel gereksinimleri olan bireyleri nasıl algıladığımız doğrudan farklılıkları fark etmek ve kabul etmemiz ile ilgili. Uzmanlar, çocuklara farklılıkları kabul etmeyi öğretmek için uygun yaşı ya da ihtiyacı beklemeye gerek olmadığını belirtiyor.

Çevremizde bizden farklı görünen ya da farklı düşünen biri olmadığında başvurulacak en iyi öğrenme kaynakları filmler olabiliyor. Bu tarz filmleri çocuklarınızla beraber izleyip ardından filmdeki karakterler hakkında onlarla konuşarak farkındalık kazanmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Film, fakir bir kömür işçisi babası tarafından sevilmeyen, sekiz yaşındaki kör bir çocuk olan Muhammed’in hayatına odaklanıyor. Çevresindekiler tarafından sevilip kabul edilse de babasının ona olan inancı çok düşüktür. Yüreğinin gözleriyle gören Muhammed’in aksine babası, önünde duran hazineye dair hiçbir fikri olmayan biridir.

Hayal gücüne hâkim olmakta zorlanan 8 yaşındaki Ishaan, çevresine uyum sağlayamadığı için ailesi tarafından yatılı bir okula gönderilir. Bu okulda geçici resim öğretmenliği yapan Ram Shankar Nikumbh, Ishaan’ın farklı bir çocuk olduğunu anlar ve Ishaan’ın yetersizliklerinin üstesinden gelmesine ve kaybettiği güvenini yeniden keşfetmesine yardımcı olur.

Treacher Collins sendromu olarak bilinen kraniyofasiyal bir hastalık nedeniyle yüz farklılığı yaşayan Auggie, bir sürü ameliyat geçirse de ‘normal’ çocuklar gibi gözükmemektedir.  Belli bir süre ev eğitimi alsa da ortaokula geçtiğinde yaşıtları gibi okula gitmeye başlar ve elbette başlangıçta hemen kabul görmez. Auggie; bilime yatkınlığı, kurnaz bir mizah anlayışı ve rahatsız durumlarda yol almasına yardımcı olan aktif bir hayal gücüyle kısa bir sürede hem çevresine hem de seyirciye kendini sevdirmeyi başarır.

Babasını kaybettikten sonra Raymond adında otizimli bir abisi olduğunu öğrenen Charlie’nin abisiyle kurmaya çalıştığı iletişimi anlatan film aslında spesifik olarak çocuklara adanmış bir film olmasa da çekildiği dönemde otizm hakkında çok az şey bilindiğinden harika bir örnek. Psikiyatrist Dr. Darold Treffert, “Yağmur Adam otizmin başına gelen en iyi şeydi” diyor. “Hiçbir devasa halk eğitimi veya halkla ilişkiler çabası, Rain Man’in ulusal ve uluslararası radar ekranına getirdiği sansasyonel farkındalığı üretemezdi.”

Filmin başında ejderha olan Dişsiz, Hıçkıdık tarafından vurulduğunda kuyruk yüzgecinin bir kısmını ve uçma yeteneğini kaybeder. Hıçkıdık, Dişsiz için birlikte uçmalarına izin veren bir protez kuyruğu yaparak uçmasına yardımcı olur. Filmin doruk noktasında, canavar bir ejderhayı yenmek için birlikte çalışırlar ancak bu süreçte Hıçkıdık ağır bir şekilde yaralanır ve ayağını kaybeder. Engellerine rağmen serinin devam filmlerinde Hıçıkıdık da Dişsiz de büyük kahramanlık örnekleri sergilerler.

Diğer yüzgecinden daha küçük olan “şanslı yüzgeci” bir balık olan Nemo görünür bir bozukluğa sahiptir. Babasını çok telaşlandıran bu farklılık Nemo için o kadar da önemli değildir. Şanslı yüzgeci bazen okyanusta bir şeyler yapmaya çalışırken Nemo’ya zorluk verse de cesareti ve kendine güveni sayesinde tüm zorlukların üstesinden gelir.

Fiziksel olarak diğer balıklardan farklı olmasa da Dori’nin çok belirgin zihinsel bir rahatsızlığı vardır. Unutkanlık. Birçok şeyi unuttuğu için küçük yaşta ailesini kaybeden Dori’nin ailesini aradığı bu film onu unutkanlığıyla kabul eden dostlarıyla macerasını konu alır.