Algoritmalar ve Yapay Zekâ Çağında ‘Dijital Okuryazarlık’ Nasıl Olmalı?

Çocuklardan ve gençlerden uzun zamandır çağlarının teknolojileriyle ilgili dijital beceriler ve bilgiler geliştirmeleri bekleniyor. 1980’lerde bu, “bilgisayar okuryazarlığı” ve temel programlama komutlarını öğrenme ve disketlerin nasıl biçimlendirileceği gibi şeylerken, sonradan “bilgisayar becerileri” biçimini aldı. 1990’larda dikkatler “internet okuryazarlığına ve hiper metinde gezinme ve web sayfaları oluşturma gibi “web becerilerine” çevrildi. 2000’ler ve 2010’lar “siber güvenlik” ve çevrimiçi iletişim, yaratıcılık ve işbirliği gibi “21. yüzyıl becerilerinin yükselişine tanık oldu.

Çağımızda bolca duyduğumuz “yapay zeka” ve “algoritmalar” üzerine bir çok içerik olduğu gibi, bu çevirimizle de okurlarımıza yeni çağda güvenli bir şekilde dijital okuryazar olmak adına kılavuz olabilecek bu yazımızı dijital medya ve çocuk ekibi olarak sizlerle paylaşmak istedik.

Son zamanlarda, viral içerik, yanlış bilgi ve sahte haberlerle başa çıkmakla ilgili ‘medya ve bilgi okuryazarlığı’ becerileri için çağrılar görüyoruz.

Terminoloji değişebilse de tüm bu farklı “dijital okuryazarlıklar, çocukları ve gençleri bilgili, hayal gücü yüksek ve bilinçli teknoloji kullanıcıları olmaları için desteklemek gibi ortak bir amaç tarafından yönlendiriliyor. Bu nedenle, DigiGen projesi, yeni nesil Avrupalılar için hangi dijital okuryazarlık biçimlerinin uygun olabileceğini ve okullar, aileler ve diğer ortamlar için dijital okuryazarlık programlarının nasıl geliştirilebileceğini keşfetmekle anlaşılır bir şekilde ilgileniyor.

Algoritmalar ve otomasyon çağı için dijital okuryazarlığı yeniden düşünmek

Artık dijital teknolojinin, “dijital okuryazarlık” hakkında belirgin şekilde farklı terimlerle düşünmeye başlamamızı gerektiren yeni bir aşamaya girdiğine dair argümanları görmeye başlıyoruz.  Bugüne kadarki dijital okuryazarlık çabaları, gençleri teknolojinin daha iyi kullanıcıları olmaları için desteklemeye odaklanmış olsa da, 2020’lerdeki en önemli dijital teknolojilerin muhtemelen kendi başına insanlar tarafından “kullanılan” teknolojiler olmayacak. Bunun yerine, önümüzdeki birkaç yıl içinde en etkili ve sinsi dijital teknolojilerin insanlar üzerinde “kullanılan” teknolojiler olması muhtemel. Burada, genellikle “otomatik karar verme”, algoritmik ve “AI” teknolojileri olarak adlandırılan, veriye dayalı otomatik teknolojilerin yükselişinden bahsediyoruz. Bunların hepsi günlük hayatımızın arka planında yer alan sistemler ve yazılımlar- izleme, eylemlerimizi ve hareketlerimizi takip etme, cihazlarımızdan veri çıkarma ve ardından bu bilgileri karar vermek için kullanma gibi.

Bu haliyle, daha önce “dijital okuryazarlık” olarak bahsedilen şeyin bir “algoritmik okuryazarlık” biçimi olarak yeniden düşünülmesini gerektiriyor. Bunun bazı bileşenleri şunları içerebilir:

Veriye dayalı otomatik sistemlerin ne zaman kullanıldığını tanımak;

Bu veriye dayalı otomatik sistemlerin nasıl çalıştığına dair temel bir anlayışa sahip olmak

Algoritmik sistemlerle nasıl çalışılacağını bilmek – örneğin, yaratıcılığınızı (engellemek yerine) yardımcı olması için doğal bir dil işleme aracıyla yazmak;

Algoritmik sistemlerde nasıl çalışılacağını bilmek – örneğin, veri gizliliğini önlemek için şaşırtma taktikleri kullanmak;

İnsan girdisi ve görüşünün ne zaman gerekli olduğunu anlamak – örneğin, otomatik bir kararın ne zaman geçersiz kılınacağını bilmek veya algoritmik önyargı ve otomatik ayrımcılığa karşı geri itmek.

Gençlerde algoritmik okuryazarlık oluşturmak – peki şimdi ne olacak?

Elbette, algoritmik okuryazarlığın gelişimini desteklemek, aileler, eğitimciler, gençlik çalışanları ve çocuklar ve gençlerle çalışan herkes için bir zorluk teşkil ediyor. Algoritmik anlayışlar ve farkındalık, bir kişiye temel kodlama becerileri veya güvenli şifrelerin nasıl seçileceği öğretilebileceği şekilde basitçe öğretilemez. Bunun yerine, bunlar öğretmenlerin, ebeveynlerin ve gençlerle çalışanların ‘birlikte öğrenmesi’ gereken konular. Algoritmik okuryazarlık, bu sistemleri geliştirmekten sorumlu bilgisayar bilimcilerinin ve yazılım geliştiricilerinin bile gerçekte nasıl çalıştıklarından emin olamadığı karmaşık ve anlaşılmaz bir alan. Yani bu, yetişkinlerin ve gençlerin birlikte öğrenecek çok şeyi olduğunu kabul etmesini ve sonra bunu birlikte öğrenmenin rahatlığını gerektiren bir eğitim alanı.

 

KAYNAKÇA:

Leave A Comment