Dr. Esra Ercan Bilgiç Literatür Derlemesi: Dijital Zeka Becerileri Cinselliği Öğrenirken Neden Gerekli?

Çocuk hakları her platformda önemsenmesi ve korunması gereken bir konu. Bu sebeple Dr. Esra Ercan Bilgiç’in Literatür Taramasını derledik.

Dijital Platformlarda Temel Çağdaş Yaklaşımlar Nelerdir?

Çocuk hakları her platformda önemsenmesi ve korunması gereken bir konu. Bu doğrultuda Dijital Dünyada Çocuk Hakları açısından yayımlanan Avrupa Konseyi Hakları Strateji Belgesinde (2016), çocukların “Bilgiye erişime, ifade özgürlüğü ve dijital ortama katılma hakkı” ve “Çocukların dijital ortamda korunma hakkı” vurgulanmış. Bu hakların çocuklar tarafından bilinçli ve sağlıklı kullanabilmesi için ebeveynlerin hem kendileri hem de çocukları için bazı temel çağdaş yaklaşımları benimsemesi gerekiyor. Bu temel çağdaş yaklaşımlar, Avrupa Konseyine göre; “Dijital çağda hak temelli pozitif ebeveynlik”, Avrupa’ da Medya Okuryazarlığı Projesine göre; “Dijital Medya Okuryazarlığında Önce Aile Sonra Çocuk”, İsviçre Sosyal Güvenlik Bakanlığına göre; “Eşlik etmek yasaklamaktan iyidir” ve son olarak EU Kids Online’ a göre; “Çocuklar kadar ebeveynlerin de Rehberliğe İhtiyacı var” şeklinde tanımlanıyor.

Çevrimiçi riskler nelerdir?

Çevrimiçi riskler “Teens and ICT Risks and Opportunities” (2008) makalesine göre dört başlık altında inceleniyor. Bunlar; kullanım riskleri, temas riskleri, içerik riskleri ve mali riskler. Temas riskleri; canlı yayınlar, video sohbetleri, sanal ortamda çevrimiçi oynanan oyunlarda çocukların cinsel içerikli paylaşım yapmaya veya konuşmaya zorlanmaları ve son olarak sexting yani sosyal medya veya diğer dijital medya uygulamaları üzerinden cinsel içerikli fotoğraf ve bilgi paylaşımlarından oluşuyor. İçerik riskleri ise; sıradan arama motorlarında veya YouTube’da karşılaşılabilen uygunsuz içerikler, pornografik sitelere veya içeriklere erişim, kişisel mahremiyeti zedeleyen içeriklerin paylaşımı ve çocuğun itibarını zedeleyen içeriklerin paylaşımında oluşuyor.

NSPCC (National Society for Prevention of Cruelty to Children) 2018 yılı araştırmasında, 7-16 yaş arası 40,000 çocuğa internette karşılaştıkları riskler soruluyor ve sonucunda tehlikelerin özellikle canlı yayın ve video sohbetleri üzerine yoğunlaştığı görülüyor. Bu çocuklardan 4’te 1’i hiç tanımadıkları bir insanla en az bir kez canlı yayın yaptığını, 8’de 1’i ise en az bir kez video sohbet yaptığını belirtiyor. Video sohbetlerde çocukların 10’da 1’i, canlı yayınlarda ise 20’de 1’ine soyunmalarının söylendiği ortaya çıkıyor.
NSPCC 2016 yılı araştırmasına göre ise İngiltere’de her 10 çocuktan 6’sına çocukluk dönemlerinde internet üzerinden cinsel içerikli mesaj veya görsel teklifinde bulunulduğu, özellikle kız çocuklarının buna daha çok zorlandığı ve kendilerini ilişkilerinde “sexting” yapmaya mecbur hissettikleri anlaşılıyor.

Ebeveyn ve çocuk boyutu

Dijital medya, içinde avantajlar bulundurduğu gibi, dezavantajlar da bulunduran bir platform. Bu dezavantajlardan korunmak için ebeveynlere ve çocuklara ayrı ayrı görevler düşüyor. Çocukların bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla uğranan cinsel suiistimal ve cinsel istismardan korunması adı altında 2017 yılı, “Avrupa Konseyi Lanzarote Konvansiyonu Türkiye Raporuna” göre; ailelerin bazı hususlarda bilgilendirilmesi gerektiğini söylemiş. Bu hususlar;

  • (Prevention) Önlem; konuya dair farkındalık, çocukla iletişim, dijital dünyanın riskler hakkında çocukla konuşma, dijital zeka becerilerini çocuklara kazandırmalı.
  • (Protection) Koruma; mağdur çocuğa veya mağdur eden çocuğa karşı nasıl yaklaşılmalı.
  • (Prosecution) Cezalandırma; konun yasal boyutunun nasıl incelendiği hakkında bilgilendirme.

2015 yılında yayımlanan “Livingstone & Mason, Sexual Rights and Sexual Risks Among Youth Online” göre; 10 – 17 yaş arası dönemde çocuklar, içinde bulundukları farklı sosyal kültürel ortamlara bağlı olarak, farklı biçimlerde ve farklı boyutlarda cinselliğe dair bilgi ve deneyim edinmektedir.  10-17 yaş grubuna dair, cinsellik ve çevrimiçi dijital medya bağlamında değinilen konular şu şekilde sıralanmış; çevrimiçi cinsel deneyimle ilgili riskler ve fırsatlar, cinsellik eğitimi ve cinsel sağlığa dair enformasyona erişim, pornografiye ve cinsel içeriğe erişim veya maruz kalma, ‘sexting’ veya kendi ürettiği açık görüntüleri paylaşma, siber uşaklaştırma ya da yasadışı çocuk kaçakçılığı ve çocukların ticari amaçla cinsel sömürüsü.

Uzmanların da belirttiği gibi ebeveynler cinsel eğitim süreci boyunca çok kritik bir rol oynuyor. Bu süreçte, ebeveynlerin dijital dünyaya adım atan çocuklarını bilgilendirmeleri, onları gözetlemelerinden çok daha önemli. Bu süreç boyunca ebeveynler tarafından çocukları gözetlemek isteğe bağlı, fakat onları bilgilendirmek şart. Çocukların zaman geçirdikleri telefonlara ve tabletlere, hangi sitelere girdiklerini takip eden bir uygulama yüklemek aslında onlar için yeterli seviyede güvenlik sağlamıyor. Ebeveynlerin çocuklarını dinlemesi, fikir vermesi ve aslında onlara konuşmak için ortam hazırlaması çocukların kafalarındaki soruların cevaplarını Google’da aramak yerine ebeveynleriyle konuşabilmeleri için bir fırsat oluşturuyor. Bu sayede ebeveynler çocukları için daha güvenli bir ortam sağlamış oluyor.

Kaynak: Kaspersky Lab

Kaspersky Lab (2016)’nın düzenlediği bir araştırma, Türkiye’de ailelerin sadece 3’te 1’i çocuklarıyla internetteki tehditlere dair konuştuğunu açıklamış. Peki Türkiye’de aileler çocuklarını sanal dünyada nasıl koruyor?  Ailelerin %37’si çocuklarının çevrimiçi geçirdikleri zamanlarını kısıtlayarak, %34’ü çevrimiçi geçirdikleri zamanı denetleyerek ve browser geçmişini inceleyerek, %30’u çocuklarıyla siber tehditler hakkında konuşarak, %22’si sosyal ağlarda onlarla arkadaş olarak, %15’i ise onlar için zararlı olabileceğini düşündükleri siteleri bloklayarak çocuklarını sanal dünyada korumaya çalışıyor. Bu araştırma içerisindeki %19’luk kısmın ise çocuklarını sanal dünyada korumak adına hiçbir yolu tercih etmedikleri gözlenmiş.

Çocukları sanal dünyada korumak adına yapılabilecek en önemli husus onlarla konuşmak ve onlara dijital zekâ becerilerini kazandırmak. Bu sayede çocuklar sanal dünyada kendilerini korumak adına güçlenmiş oluyorlar.

Cinsellik ve Dijital Medya Bağlamında Literatürdeki güçlü bulgular nelerdir?

Livingstone ve Mason (2015) araştırmasına göre cinsel eğitimi ve cinsel sağlığa dair enformasyon erişimi konusunda cinsel sağlığa dair çevrimiçi enformasyon kaynaklarına erişebilmenin tüm çocuk ve gençler için ve özellikle LGBT bireyler için çok önemli olduğu bulunuyor.

Pornografi ve cinsel içeriğe erişim başlığı altında bulunan güçlü bulguların başında birçok çocuk ve gencin pornografiye veya bu tarz içeriklere erişiminin olduğu görülüyor. Aynı zamanda pornografinin izlenmesi, pornografinin etkisi ve pornografiye dair tutumların cinsiyete göre farklıları var. Son olarak ise pornografiye maruz kalan gençler ve çocukların cinselliğe göre tutumları ve inançları etkileniyor (Livingstone ve Mason, 2015).

Sexting veya kendi ürettiği açık görüntüleri paylaşma hususunda cinsiyet farklıları gözlemleniyor. Örneğin kız çocukları ve genç kızlar bu tarz mesajları gönderme konusunda daha çok baskı ile karşılaşıyor ve bu görüntüler asıl amaçlanan kişi dışında kişilerle paylaşıldığında, daha ağır şekilde yargılanıyorlar (Livingstone ve Mason, 2015).

Livingstone ve Mason (2015) araştırmasının son başlığı siber uşaklaştırma (online grooming) ya da yasadışı çocuk kaçakçılığı ve çocukların ticari amaçla cinsel sömürüsü altında birden fazla güçlü bulgu tespit ediliyor. Bunlardan ilki sextinge benzer şekilde, kız çocukları online ortamlarda daha fazla cinsel içerikli taleplerle karşılaşıyor ve bu taleplerden rahatsız oluyorlar. Öte yandan kız çocukları bu tarz mesajları bir yetişkine gösterme eğilimindeyken, erkek çocukları çekiniyorlar. Aynı zamanda, her geçen gün gelişen iletişim teknolojileri siber uşaklaştırma için uygun mecralar sunuyor. Bunun birlikte çevrimdışı uşaklaştırma ve tanınmış biri tarafından istismar daha da büyük bir tehdit oluşturuyor.

Cinsellik ve Dijital Medya Bağlamında Literatürdeki eksiklikler nelerdir?

Livingston ve Mason (2015)’in bulduğu bazı bulgulara göre “cinsellik eğitimi ve cinsel sağlığa dair enformasyona erişim” hususunda literatürde daha çok araştırılması gereken konuların başında gençlerin ve çocukların, cinsellik, cinsel sağlık ve ilişkiler hakkında ne tür bilgileri araştırmak istediği geliyor. Aynı zamanda; ebeveynlerin, okulların ve internet platformlarının gençlere ve çocuklara hangi kaynakların güvenilir olduğunu anlatmada nasıl bir rol oynaması gerektiği de incelenmeli. Bunlara ek olarak; gençlerin ve çocukların hangi kaynaklara başvurdukları, o kaynağı neye göre güvenilir buldukları ve pornografiyi cinsellik hakkında güvenilir bir kaynak olarak görüp görmedikleri net olarak tespit edilememiş.

Pornografiye ve cinsel içeriğe erişim konu başlığında ise, sık pornografi izleyen adolesanların sağlıklı/iyi olma halleri arasındaki faktörlerin bağlantısının daha fazla netleştirilmesi, gerekiyor ve gençlerin ve çocukların ne tarz pornografik içeriklere erişmeye çalıştıkları/ maruz kaldıkları tam olarak bilinmiyor (Livingston ve Mason, 2015).

‘Sexting’ veya “nude” paylaşımı konusunda, gençlerin ve çocukların cinsel ifade hakları ile mahremiyetleri ve cinsel istismardan korunmaları arasında bir gerilim olduğu literatürde göze çarpıyor. Ayrıca, gençlerin ve çocukların “rıza” kavramına dair ne düşündükleri ne öğretildiği, sexting ve cinsel içerikli görüntü paylaşma bağlamında rıza anlayışlarının ne olduğu net olarak bilinmiyor (Livingston ve Mason, 2015).

Son dönemlerde sosyal medyada sıklıkla karşılaştığımız bir terim olan siber uşaklaştırma yani “grooming” ise, Altıntop (2017) tarafından, internette kullanılan çeşitli yöntemlerle çocuklara güven duygusu aşılayan istismarcıların, çeşitli hediyeler ve rüşvetler aracılığıyla, çocukları çeşitli riskler yönünden değerlendirerek, yani başlangıçta iyi niyetli gözüken istismarcıların elde ettikleri güven ve özel bilgiler doğrultusunda, çocukların suistimal edilmesi ve istismara sürüklenme süreci olarak tanımlanıyor.

Siber uşaklaştırma (online grooming) ya da yasadışı çocuk kaçakçılığı ve çocukların ticari amaçla cinsel sömürüsü alanlarındaki literatür eksikleri de göze çarpıyor. Livingston ve Mason (2015), internet üzerinden gerçekleşen ticari amaçlı çocuk istismarın boyutlarına dair daha fazla istatistiğe ihtiyaç var ve buna bağlı risk faktörlerinin neler olduğunun araştırılması gerekiyor, diye belirtiyor. Aynı zamanda, çevrimiçi cinsel sömürünün yaşa göre farklı taktik ve yöntemler üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediğine dair de daha fazla bilgiye ihtiyaç olduğunun, bu durumları önlemeye yönelik ne tür stratejilere ve sosyal hizmetlere ihtiyaç duyulduğunun konuşulmasının gerekliğini de söylüyor.

Literatür taramamızın kapanışını, çocuğun cinsel istismarının yasalardaki yerini paylaşmak, konun hukuki sorumluluğunun altını çizerek yapmak istiyoruz.

Türk Ceza Kanunu Madde 103’e göre; Cinsel istismar deyiminden,

On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılmaktadır.

TCK Madde 103’te bunun cezası şu şekilde düzenlenmiştir:

Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.

Bu kanuna göre, özellikle 15 yaşın altındaki çocukların her türlü cinsel içerik paylaşımına zorlanmasının ülkemizde suç teşkil etmektedir.

Kaynakça:

http://blogs.lse.ac.uk/parenting4digitalfuture/2018/11/02/the-digital-environment-is-fundamental-to-todays-sex-education/

https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/650933/Literature_Review_Final_October_2017.pdf
https://www.youtube.com/watch?v=PH9qabUbNe4

Leave A Comment