Şiddet İçerikli Medyanın Çocuklar Üzerinde Uzun Vadeli Etkileri Var Mı?

Şiddet içerikli görüntülerin çocukları nasıl etkilediğine dair çalışmalar onlarca yıldır kesintisiz devam ediyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalar şiddet içerikli medyaya maruz kalan çocukların uzun vadede bundan nasıl etkileneceklerini net olarak ortaya koyamıyordu. Şimdi buna yönelik olarak, bu uzun vadeli etkinin çalışması Montreal Üniversitesi’nde tamamlandı. Montreal Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; genç yaştan itibaren şiddet içeren televizyon programları izlemek, bilimsel olarak çocukların ortaokulda düşük performans göstermeleriyle ilişkilendirilmiştir. Montreal Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bu raporda, 3.5 ila 4.5 yaşları arasındaki yaklaşık 2.000 çocuğa gösterilen içeriği analiz etti.

Şiddet içerikli görüntülerin çocukları nasıl etkilediğine dair çalışmalar onlarca yıldır kesintisiz devam ediyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalar şiddet içerikli medyaya maruz kalan çocukların uzun vadede bundan nasıl etkileneceklerini net olarak ortaya koyamıyordu. Şimdi buna yönelik olarak, bu uzun vadeli etkinin çalışması Montreal Üniversitesi’nde tamamlandı. 

Montreal Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; genç yaştan itibaren şiddet içeren televizyon programları izlemek, bilimsel olarak çocukların ortaokulda düşük performans göstermeleriyle ilişkilendirilmiştir.

Montreal Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bu raporda, 3.5 ila 4.5 yaşları arasındaki yaklaşık 2.000 çocuğa gösterilen içeriği analiz etti.

Çocuklar 12 yaşına geldiklerinde, onlardan ve öğretmenlerinden okulda ne kadar başarılı olduklarını düşündüren bir değerlendirme yapmalarını istedi.

Raporda, erken çocukluk döneminde şiddet içeren içeriğe maruz kalan erkek ve kızların daha sonra ‘duygusal sıkıntıda artışlar’ yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğu bulundu.

Yazar Dr. Linda Pagani, “Ayrıca altıncı sınıfın sonunda sınıfa katılım, akademik başarı ve akademik motivasyonda düşüş yaşadılar” dedi.

Çocuklar için ortaokula geçiş, ergenliğe giriş dönemlerinde önemli rol taşıyor ve onların üzüntülü ve stresli hissetmeleri, akademik başarılarını da risk altına sokuyor.

Günümüze kadar, erken yaşta şiddet içerikli programlar izlemenin çocuklar üzerinde hem akademik hem de psikolojik olarak ne gibi bir etkisinin olduğu belirsizdi. Dr. Pagani şunları söyledi: “Bir çocuğun ilerideki refahını etkileyen değiştirilebilir faktörlerin tespiti, onların bireysel ve toplum sağlığı girişimleri için önemli bir hedeftir.”

“Psikolojik uyum ve akademik motivasyon, ergenliğe girişte başarılı olmanın temel unsurlarıdır.”

Üniversite, Journal of Developmental and Behavioral Pediatrics dergisinde yayınlanacak çalışmaları için, okul öncesi çağda şiddet içeren içeriğe maruz kalmanın normal gelişim üzerindeki uzun vadeli etkilerini değerlendirmek için araştırmalara başladı.

Araştırmaya katılan kız ve erkek çocukların ebeveynleri, çocuklarının ne tür televizyon programları izlediğini bildirdi. Daha sonra, 12 yaşına geldiklerinde çocuklar ve öğretmenleri, psikolojik ve akademik başarılarının yanı sıra motivasyonlarını ve sınıf etkinliklerine katılımlarını değerlendirdiler. Araştırmacılar, çocukların bu alanlardaki sorunlarıyla okul öncesi dönemde maruz kaldıkları şiddet içerikli programlar arasındaki önemli bağlantıyı belirlemek için verileri analiz ettiler.

Ayrıca, çocukların hayatlarının bu yönlerini de etkilemiş olabilecek, önceden var olan etkileri ve önyargıları ortadan kaldırmaya çalıştılar.

Kızlar için şiddet içeren ekran içeriğinin, 12 yaşına kadar sınıf katılımının ve akademik motivasyonda azalmanın bağlantılı olduğu bulundu.

Erkekler için ise, duygusal olarak yıpranmış, dikkatsiz, asi ve sosyal olarak geri çekilmiş davranışların arttığı gözlemlendi.

Araştırmacılar ayrıca, 12 yaşına kadar erkek çocukların sınıf katılımı, akademik başarı ve akademik motivasyonunda düşüşler gördüler.

Dr. Pagani şunları ekledi: “Okul öncesi çocuklar televizyondaki karakterlerle özdeşleşmeye ve gördükleri her şeye gerçekmiş gibi davranmaya eğilimlidirler.”

dailymail.co.uk

Çocuklar, sorunları çözmek için şiddeti meşru bir araç olarak kullanan yüceltilmiş kahramanların ve kötü adamların mizahi tasvirlerine karşı özellikle savunmasızdırlar.

“Hızlı tempolu, adrenalin uyandıran eylem dizilerine ve büyüleyici özel efektlere tekrar tekrar maruz kalmak, sosyal etkileşimlerde alışılmış şiddetin “normal” olduğuna dair inançlarını, tutumlarını ve izlenimlerini güçlendirebilir.”

Çocukların, temel sosyal becerileri yanlış öğrenmeleri okula uyum sağlamalarını zorlaştırabilir.

Araştırmanın ortak yazarı Jessica Bernard şunları söyledi: “Tıpkı gerçek hayatta şiddete tanık olmak gibi, bazen grotesk görünümlü yaratıkların yaşadığı düşmanca ve şiddetli bir dünyaya tekrar tekrar maruz kalmak korku ve stresi tetikleyebilir ve bu çocukların toplumu tehlikeli ve korkutucu olarak algılamasına neden olabilir.” Ve bu, belirsiz sosyal durumlarda alışılmış bir şekilde aşırı tepki vermeye yol açabilir. Okul öncesi dönemde çocuklar, ekranlarda agresif etkileşimlere ne kadar çok maruz kalırlarsa, bu şekilde davranmayı o kadar normal görebilirler.

Dr. Pagani şunları ekledi: “Ancak, şiddetten ziyade onlar için daha uygun olan sosyal durumlara maruz kalmaları, onlara faydalı olacak ve nihayetinde kişisel ve ekonomik başarılarında kilit bir rol oynayacak temel sosyal becerileri geliştirmelerine yardımcı olacaktır.”

Araştırmacılar, pediatri uzmanlarının, ebeveynlerin ve toplulukların bu bilgileri dikkate alabileceğini umuyor.

Makalenin Orijinali:

https://journals.lww.com/jrnldbp/Abstract/9900/Prospective_Associations_Between_Preschool.66.aspx

Kaynak:

Children as young as THREE who watch violent TV do worse at secondary school, study warns / Daily Mail Online / Fiona Jackson / 08.11.2022 

https://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-11402991/Children-young-THREE-watch-violent-TV-worse-secondary-school-study-warns.html

Leave A Comment