Okul Öncesi Yaştaki Çocuklar İçin Tablet Kullanımı İyi mi Kötü mü?

Okul öncesi yaştaki çocuklar tablette neler yapıyor? Tablet onlar için iyi mi, kötü mü?

Yazan: Prof. Dr. Sonia Livingstone, media@LSE
Çeviren: Meltem Acar Yücesoyimage

Çocuk ve gençler üzerine yapılan medya araştırmalarında 25 yıllık deneyime sahip Sonia Livingstone, London School of Economics’in Medya ve İletişim Departmanı’nda sosyal psikoloji profesörü ve “Dijital Çağ’da Ebeveynlik” projesinin baş araştırmacılarından.

Küçük çocukların, her geçen gün tabletlere daha rahat erişebildiği ve dijital teknoloji konusunda daha becerikli hale geldiği inkar edilemez bir gerçek. Peki acaba, tablet bilgisayarlar okul öncesi çağı çocukların gelişimine destek olacak en doğru araç mı? Sonia Livingstone, son dönemde yayınlanan bir raporu kaynak alarak, küçük çocukların oynadığı bilgisayar oyunlarının öğrenme, yaratıcılık ve problem çözme konularında nasıl bir fırsat haline dönüştürülebileceğine dikkat çekiyor.

Livingstone’un yazısını iki bölüm halinde yayınlıyoruz:

Günümüzde, okul öncesi çocuklar tabletlerini neredeyse hiç ellerinden bırakmıyorlar. Kısa bir süre önce, sosyal paylaşım sitelerinde milyonlarca kez izlenen, bir bebeğin elindeki gerçek bir dergiyi, sanki iPad ekranındaymışçasına parmak uçlarıyla dokunarak, “çevirmeye” çalıştığı viral videoyu hatırlarsınız. O videoda,  iPad ekranına çok alışık küçük bir çocuk, elinde tuttuğu gerçek bir dergiye sanki sanal bir dergi, daha da ötesi, çalışmayan bir aplikasyon muamelesi yapıyordu.

Televizyona ya da kitaba dokunmatik bilgisayar ekranındaymışçasına parmak uçlarıyla komut vermeye çalışan bu küçük çocuğun görüntüsü, dünyanın dijital okuryazarlık anlamında ne kadar hızlı değiştiğinin de en büyük göstergesi. Küçük çocukların reflekslerinin, alışkanlıklarının ve davranışlarının dijitale ayarlı şekillenmesi, ebeveyenlerin evlerine neden bu kadar çok dijital ürünler, “oyuncaklar” aldıklarının da güzel bir açıklaması aslında. Kuşkusuz aynı zamanda, ebeveynlerin dijital ürünlerle ilgili kafalarının neden biraz karışık olduğunun, hatta bu durumun riskleriyle ilgili endişelerinin de çok net bir cevabı.

İngiltere’deki  çocukların tablet kullanım oranları

Son günlerde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre; İngiltere’de, 0-2 yaş çocuklarının %25’inin kendine ait tabletleri var. 3-5 yaş arasındaki çocukların %36’sı ise kendilerine ait bu tabletleri günde bir saatten çok kullanıyor. Bir çok evde dijital cihazlar arasında en popüler olanı, adeta evleri esir alan tablet bilgisayarlar. Aslında okuma yazma bilmeyen okul öncesi yaştaki çocukların, klavye ve ekran arasındaki ya da fare ve ekran arasındaki mesafeli ilişkidense, tabletteki doğrudan temaslı ilişkiyi daha rahat kurabilmelerine şaşırmamak lazım.

Küçük çocukların dijital becerileri

Bu araştırma sonuçlarında sürpriz olan esas nokta; dijital becerinin çocuklar tarafından kazanılan bir yeti olması. Profesör Dr. Jackie Marsh ve Profesör Dr. Lydia Plowman’ın önderliğinde yürütülen ve 0-5 yaş arasında çocukları olan 2,000 aile üzerinde yapılan online anket sonuçlarını içeren araştırma, İngilizlerin “Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Birliği” (ESRC) tarafından finanse edildi.

Araştırmaya katılan ailelere, çocuklarının tabletlerdeki becerileri ile ilgili bir çok sorunun yanısıra, çocuklarının tablet bilgisayarlardaki hangi aktiviteleri ‘yardım almadan’ kullanabildiği soruldu. (Diğer şıklar da ‘biraz yardım alıyor’ ve ‘yapmayı beceremiyor’ idi). Okul öncesi çocukların, tablet bilgisayarlarda tek başlarına yapabildikleri gerçekten şaşırtıcı:
• Dijital ekranda sayfa çevirmek (bir e-kitabın sayfalarını çevirmek ya da fotoğraflara bakmak)
• Parmaklarıyla sayfayı yakınlaştırmak ya da uzaklaştırmak
• Ekrandaki nesneleri bir yerden bir yere sürüklemek
• Uygulamaları açmak
• Bir şeyler çizmek
• Komut vermek için ekrana tıklamak l_00_AIGA_Justified_Wee_1
• Tabletleri açıp kapatmak
• Sesi yükseltip alçaltmak
• Bildikleri uygulamaları kullanmak
• Bilgisayarın kilidini açmak
• Yaratıcılık gerektiren uygulamaları kullanmak
• Fotoğraf çekmek
• Pop-up’ları kapatmak için X işaretlerine basmak
• Oyun uygulamaları yüklemek
• Objelerin boyutlarını değiştirmek için baş parmak ve işaret parmakla yeniden boyutlandırma yapabilmek
• Başkalarına cihazın asıl kullanıldığını göstermek
• Video uygulamaları kullanmak
• Okuma uygulamaları kullanmak
• Video yapmak
• App.store benzeri dijital marketlerden yeni uygulamalar bulmak
• App.store benzeri dijital marketlerden yeni uygulamalar indirmek

Ayrıca “dijital beceri” kriterlerinin ve pratiklerinin çeşitliliği de, bugünün çocuklarının tablet kullanmada ne kadar usta olabildiklerini gösteriyor. Söz konusu kriterler sadece aplikasyonu açıp kapatmaktan ibaret değil. Küçük çocuklar, dijital çağa ait, “çevirme, sürükleme, dokunma, tıklama, yükleme ve içerik yaratma” gibi bir çok yeni tanımlamaların hepsine de hakimler. Düşünün ki, bir çocuğun kitap okuması, kalem tutması ya da ismini yazmayı öğrenmesi ne kadar uzun zaman alıyor. Üstelik bunlarla da kalmıyor, bu öğrenme süresinin sonrasında, edindiği bu becerileri anlamlı bir şekilde içerik oluşturmada kullanması da bir o kadar zaman ve pratiklik gerektiriyor. Tam da bu noktada, akıllara şu soru geliyor; “Artık okur yazarlık kavramının içine, dijital teknoloji okur yazarlığı da mı girecek ?”

Dijital okur yazarlık becerileri çocuklar için bir kazanım mı?

Yetişkinler, küçük çocukların bu yeni yetenekleri karşısında önce hayrete düşüyorlar, sonra da bu yeni durumun sonuçları konusunda endişeleniyorlar. Aileler, gazeteciler ve hatta hemen herkes, bizlere, “peki bu kadar küçük çocukların dijital becerilere sahip olması iyi bir şey mi?” sorusunu soruyorlar. Açıkçası günümüzde hiçbir sosyal bilimci bu ‘muhteşem deney’i yapamıyor. Çünkü, bu sorunun cevabını vermek için, biri dijital dünyayla hiç tanışmamış çocuklardan oluşan diğeri de dijital dünyayla çepeçevre sarılmış çocuklardan oluşan iki ayrı deney grubu oluşturabilmek gerekiyor. Ancak bu özelliklere sahip iki farklı deney grubu oluşturulabilseydi, bu çocukların nasıl büyüdüklerini, dijital yeteneklerinin yaşamlarına olumlu ya da olumsuz yansımalarını değerlendirme şansımız olabilirdi.

Bilindiği üzere, Amerikan Pediatri Akademisi iki yaşından küçük çocukların asla ve asla dijital ekranla karşılaşmamalarını öneriyor. İki yaş üzeri çocuklar için ise, dijital ekranın karşısında kalma sürelerini iki saatle sınırlıyor. Aslında bu rakamlar, İngiltere’deki “UK data”nın, çocukların farklı medya kullanımlarıyla ilgili önerilerinden çok da farklı değil. Ama son dönemde, bu katı kurallar “pragmatizm” esas alınarak yani yarar-zarar ilişkisi göz önünde bulundurularak, yeniden sorgulanıyor. Buna göre, çocukların medya araçları ile kurdukları ilişkide mutlak yasaklara ihtiyaç yok. Esas göz önünde bulundurulması gereken, çocukların medya ile ilişkilerini hangi bağlamda ve ne tür içerikler üzerinden kurdukları.

Oyun ve teknoloji ile ilgili raporlar küçük çocukların teknolojiyi kullanım özellikleriyle ilgili bize bazı ipuçları veriyor. Bu raporlara göre, büyük çoğunlukla, küçük çocuklar tabletleri anne babalarıyla ya da diğer aile bireyleriyle birlikte kullanıyorlar. Yani aslında, bu onların günlük doğal etkileşimlerinin, bilgisayar ekranı karşısında gerçekleşmesi demek oluyor. Bu durum da zaten, çocuk psikologlarının, çocukların bilgisayar kullanımı önerilerine uyuyor.

Dijitalin yararları

Aslında bu noktada durup, “ailelere sunmak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var” demek geliyor içimden ama raporda bunu dememe engel olan çok güçlü bir nokta var. Çocuklarla yapılan hem nitelik hem de nicelik araştırmaları gösteriyor ki; bazı bilgisayar uygulamalarının özellikleri çocukların oyun oynamasını ve yaratıcılığını sınırlarken bazıları da tam aksine bunları destekliyor. Aslında biz biliyoruz ki, bir çok servis sağlayıcı da, çocuklar için içerik hazırlarken özellikle “oyun oynama” ve “yaratıcılığı destekleme”noktalarına dikkat ediyor. Üstelik iyi bir haberimiz daha var, araştırmacı gruplarının tecrübesi de bazı bilgisayar oyunlarının çocukların oyun oynamasını ve yaratıcılığını desteklediğini kanıtlıyor.

Orijinal metin için tıklayın.

*Meltem Acar Yücesoy’a dijitalmedyavecocuk’a verdiği gönüllü destek için teşekkür ederiz.

Leave A Comment