”Unutulma Hakkı” İnternet’teki Arama Sonuçlarından Kişisel Verilerin Kaldırılması

YAZANSeher Bakır

”İnternet’te  yer alan kişisel verilere zaman ve mekan kısıtlaması olmadan erişilebilmesi, unutmamak gibi doğaya aykırı bir sonucu ortaya çıkarmaktadır. Unutulma hakkı, bu kişisel verilerin erişiminin (özellikle de zaman açısından) kısmen kısıtlanmasını sağlayarak onurlu bir yaşamı güvence altına almayı amaçlamaktadır.”

Av. Can Yavuz

Unutulma hakkı, dijital dünya ile hayatımıza girmiş bir insan hakkı. Kısaca, bilgisayar ya da cep telefonlarının hafızalarında yer alan fotoğraf, kimlik bilgisi, adres ve diğer kişisel bilgilerin, bireyin kendi talebi üzerine, bir daha geri getirilemeyecek biçimde ortadan kaldırılması, unutulma hakkı olarak tanımlanıyor. Başka bir deyişle, bireyin geçmişte işlemiş olduğu suçtan veya dijital medyada uğradığı bir saldırıdan dolayı damgalanmış bir şekilde hayatını geçirmek istememe özgürlüğüne dayanıyor.

Bu yazımızda, dijital dünya içinde yer alan ve her yaştan kişiyi yakından ilgilendiren unutulma hakkını kapsamlı olarak ele alan bir kitabı sizlere tanıtmak istedik. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi ve halen İstanbul Bilgi Üniversitesi Kamu Hukuku Doktora Programı’nda eğitimini sürdüren Avukat Can Yavuz’un kaleme aldığı ”İnternet’teki Arama Sonuçlarından Kişisel Verilerin Kaldırılması UNUTULMA HAKKI” isimli kitap kapsamı ve içeriği ile akademik bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor. Can Yavuz, unutulma hakkını doğuran koşullardan başlayarak, hakkın farklı ülkelerdeki ortaya çıkış hikayelerini, bu hakkın hayata geçirilmesi ile ilgili arama motorlarının uygulamalarını karşılaştırarak irdeliyor. Ayrıca kitapta unutulma hakkına ilişkin eleştiriler, bu eleştirilere cevaplar ve hakkın sebep olduğu sorunlara yönelik alternatif çözüm önerilerine de değiniyor.  Kitaptan derlediğimiz bölümleri aşağıda siz okuyucularımıza sunuyoruz.   

Unutulma Hakkını Doğuran Koşullar

 ”İnternette ciddi ölçüde veri yer almaktadır ve bunların önemli bir bölümünü kişisel veriler oluşturmaktadır. Böylece insanlar tanımadıkları kişiler hakkında fikir edinmek için İnternet’e başvurur hale gelmiştir. Örneğin birçok kişi ilk randevularından önce potansiyel partnerlerini arama motorlarında aratmaktadır. İnsanlar İnternet’e sadece potansiyel partnerlerini değil aynı zamanda potansiyel çalışanlarını ve öğrencilerini araştırmak için de başvurmaktadır” diyen  Can Yavuz bu bölümde Microsoft’un yaptığı bir araştırmaya değiniyor. Bu araştırmaya göre ABD’de insan kaynakları bölümünde çalışanların %75’i (şirketlerinin talebi nedeniyle) işe başvuran adaylar hakkında çevrimiçi araştırma yapıyor. Yine ABD’deki bir başka araştırmaya göre de her üç ergenden ikisi İnternet’e veri yüklemekte ve onları başkaları ile paylaşıyor. Bir diğer araştırmaya göre de ABD’deki işverenlerin %79’u, üniversitelerin %20’si ve hukuk okullarının %40’ı adaylarını internetten seçiyor. 

Bu ve bunun gibi araştırmalar aslında kişisel verilerimizin paylaşımının kendimiz ve özellikle geleceğin yetişkinleri olacak çocuklarımız için ne denli önemli olduğunu bize hatırlatıyor.

Yavuz, ”akıl ve vicdan sahibi olmak insanı onurlu ve değerli kılar. İnsan doğasına içkin olan onur sayesinde, her koşulda saygıyı hak eden bir varlık olarak görülür. İşte, insanın bu saygınlığının ve onurunun korunması için gerekli olan araçlar insan hakları olarak düzenlenmiştir’ diyerek bu hakların zaman içinde bazı tehditlerle karşılaştığını ve unutulma hakkının, söz konusu bu tehditlere karşı onurlu bir yaşamı korumak için formüle edilen yeni bir insan hakkı olduğunu söylüyor ve şöyle bir tarifte bulunuyor: ”Teknolojik gelişmenin en önemli ağı olan internete bir veri bir kez yüklendikten sonra silinmesi neredeyse imkansız bir hal almaktadır. Diğer bir deyişle, internet asla unutmamaktadır.” Bu durumun geçmişte hata yapmış veya başından kötü bir olay geçmiş kişilerin kötü anılarıyla sonsuza kadar hatırlanmasına yol açacağını ifade ediyor. Can Yavuz, unutulma hakkının, bu kişisel verilerin erişiminin (özellikle de zaman açısından) kısmen kısıtlanmasını sağlayarak onurlu bir yaşamı güvence altına almayı amaçladığını söylüyor. 

Arama Motorlarında Unutulma Hakkına İlişkin Süreç  

Unutulma hakkından yararlanacak taraflardan biri gerçek kişiler diğeri ve öncelikli yükümlüsü, Avrupa Adalet Divanının 13 Mayıs 2014  tarihli bir kararına göre arama motorlarıdır. Avrupa Adalet Divanına göre; arama motorları kişilerin adlarıyla İnternet’te arama yapılmasını mümkün kılmaktadır. Onlar olmadan bu bilgilere ulaşmak oldukça zordur veya mümkün değildir. Arama motorları Internet’te üçüncü kişiler tarafından yayınlanan ve veri özneleri hakkında bilgi içeren, veri öznelerinin isimleriyle yapılan aramalarla ortaya çıkan arama sonuçlarını kaldırmakla yükümlüdür. 

En büyük ve en aktif kullanılan arama motorlarından Google’ın unutulma hakkını uygulama şekli kısaca şöyle: Unutulma hakkına ilişkin başvurular önce Google’a İnternet üzerinden bir form doldurularak yapılıyor.

Bu form birçok farklı dilde sunulduğundan bireyler formu ana dillerinde doldurabilme imkanına sahip olabiliyor. 

Unutulma hakkı taleplerinin değerlendirilmesi Google’ın Dublin’de bulunan ekibi tarafından yapılıyor. Google talepleri incelerken veri öznesi hakkında arama sonuçlarının güncel olup olmadığını, toplumun bilgiye ulaşmasındaki menfaatini ve başka birçok kriteri değerlendiriyor. Google’ın bir kaldırma talebini kabul etmesi halinde, ilgili bağlantı ilişkili ülke ve diğer Avrupa birliği ülkelerinde de gözükmüyor. Ancak bir internet kullanıcısı Avrupa dışındaki ülkelerden İnternet’e bağlanması durumunda arama sonuçlarından kısmen kaldırılan bağlantıya erişebiliyor.

Madde 29 Çalışma Grubu ve Çocuk

Madde 29 Çalışma Grubu (Article 29 Working Party) 24 Kasım 1995 tarihinde, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından kurulmuş bağımsız ve danışma niteliğinde bir Avrupa danışma organı.  Bu grubun amacı, kişisel verilerin işlenmesi ve verilerin serbest dolaşımı göz önünde bulundurularak bireylerin korunması.

Gerek Madde 29 çalışma grubu, gerekse Google Danışma Grubu, bilginin yayınlanma tarihinde veri öznesi çocuksa, bu durumun değerlendirmede hesaba katılmasını ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılmasını öneriyor. Arama sonuçlarından kısmen kaldırılması istenen bilgiler veri öznesi çocukken yayınlanmışsa, bu durum aradan geçen zamanla birlikte talebin onaylanma ihtimalini arttırıyor. Çalışma grubu, ”bilginin yayınlanma tarihinde veri öznesi çocuksa, Avrupa Temel Haklar Bildirgesi göz önünde bulundurulmalı ve çocuğun yüksek yararı ilkesigereğince değerlendirme yapılmalı” diyor. Kitap, bu sebeplerden ötürü, bu tarz taleplerin kabul edilme olasılığının yüksek olduğuna özellikle vurgu yapıyor.       

Amerika, Avrupa ve Türkiye’ de Unutulma Hakkına Yasal Bakış

Amerika ve Avrupa’da Yaklaşımlar  

Unutulma hakkı; ifade özgürlüğü, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunmasının da bulunduğu birçok insan hakkını yakından ilgilendiriyor. Bir ülkenin unutulma hakkına ilişkin tavrında, o ülkenin kültürü ve coğrafyası da belirleyici oluyor. Avrupa ile ABD’nin unutulma hakkıyla ilgili haklara yaklaşımı farklılık gösteriyor. Bu sebeple ilgili coğrafyaların unutulma hakkına ilişkin bakış açılarında ciddi farklar oluşuyor. 

Kitapta Can Yavuz ifade özgürlüğünün önemini şu şekilde vurguluyor: ‘Birçok Avrupa ülkesi tarihi sebeplerden ötürü kişisel verilerin korunmasına ve özel hayatın gizliliğine özel bir önem veriyor. Avrupa’da yaşanan soykırımlardan ötürü birçok Avrupa ülkesi merkezi bir otoritenin kişisel verilere rahatlıkla erişebilmesi fikrine şüpheyle yaklaşıyor. Bu nedenle Avrupa’da kişisel verilerin korunması, ABD’ye göre özel bir önem arz ediyor. ABD tarihi sebeplerden ötürü ifade özgürlüğünü fazlasıyla önemsiyor. İfade özgürlüğü ABD’nin ulusal değerlerinden biridir ve Amerikan demokrasisinin temelini oluşturmaktadır. Unutulma hakkının ABD’de daha dar bir kapsamla uygulanabileceği düşünülmektedir. ”Kitapta, Kaliforniya eyaletinde meydana gelen bir olay buna örnek olarak gösteriliyor. Kaliforniya yasasına göre 18 yaşından küçükler (Facebook, Twitter gibi) sosyal medya üzerinden yaptığı tüm paylaşımları tek bir hareketle silebileceklerdir. ”Kaliforniya’nın çocuklarının unutulma hakkı” olarak nitelendirilen düzenleme, İnternet sitelerine sürecin nasıl işletileceği konusunda bilgi verme sorumluluğu yüklemiştir. Fakat bir çocuğun sosyal medyaya yüklediği içerik bir başka sosyal medya kullanıcısı tarafından tekrar paylaşılırsa veya üçüncü bir kişi tarafından farklı bir internet sayfasına yüklenirse o paylaşım silinmeyecektir. Sonuç olarak, özel hayatın gizliliğinin ifade özgürlüğü karşısında ciddi ölçüde ağır bastığı hallerde unutulma hakkı Amerikan hukukuyla uyum sağlayabilir. Can Yavuz ”Ancak ABD de uygulanacak unutulma hakkı kapsamının Avrupa’dakine kıyasla daha dar olması oldukça olasıdır.” diyor.   

Türkiye’de Unutulma Hakkı

Can Yavuz’un belirttiği üzere, Yargıtay’ın 2015 yılında verdiği bir kararla unutulma hakkı Türk hukukunda uygulanmaya başlamış, Anayasa Mahkemesi’nin 3 Mart 2016’da karara bağladığı bireysel başvuru ile unutulma hakkının Türk hukukundaki yeri pekişmiş ve 24 Mart 2016 tarihinde kabul edilen 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile unutulma hakkı Türk kanunlarında yerini almıştır. Dijital Medya ve Çocuk platformu bu kanunun kabulünün ardından konu ile ilgili bir yazıyı  bu sayfada yayınladı. 

Can Yavuz kitabında, konuyla ilgili ilk karar olan N.B.B başvurusunun detaylarını şu şekilde paylaşıyor: Ulusal çapta yayın yapan bir gazetenin İnternet sayfasında başvurucu hakkında 1988 yılında iki, sonraki senede bir haber yayınlanmıştır. İlgili haberler başvurucu hakkında uyuşturucu kullandığı iddiasıyla yürütülen ceza kovuşturmasını ve başvurucunun para cezasına hükmedilmesini konu edinmiştir. Haberler gazetenin internet sayfasının arşiv bölümünde kalmaya devam etmiştir. Başvurucu ilk önce 2013 yılında ilgili basın kuruluşuna internet sayfasından kaldırılması talebiyle ihtarname göndermiştir. Haberlerin şeref ve haysiyetini zedelemesini, mahremiyetini ortadan kaldırmasını, topluma mal olmuş bir kişi olmamasına rağmen (haberler sebebiyle) aile, iş ve sosyal hayatını olumsuz etkilemesini talebine gerekçe göstermiştir. Bununla birlikte haberlerin gerçeğe aykırı veya uydurma olduğunu ileri sürmemiştir. Bu başvuru, siyasi veya medyatik olmayan bir veri öznesine ilişkin geçmişte yayınlanmış haberler hakkındadır. Anayasa Mahkemesine göre; bahsi geçen haberler geleceğe ışık tutmamaktadır, güncelliğini yitirmiştir, haberlere kolay ulaşılmasını gerektiren bir haber değeri, toplumsal ilgi, istatistiksel, tarihsel veya bilimsel bir sebep kalmamıştır. Bu karar göre bahsi geçen haberlerin erişime engellenmesi gerekmektedir.       

Unutulma Hakkı Talebine İlişkin Tavsiyeler    

Kitap, unutulma hakkının uygulamasının en önemli aşamalarından birinin başvuru evresi olduğunu bize hatırlatıyor. Unutulma hakkı talebiyle ilgili sadece arama motorları değil aynı zamanda veri öznelerine de sorumluluk düşüyor. Başvurularda arama motorlarına yeterli ölçüde bilgi sağlaması gerekiyor. Google Danışma kuruluna göre, veri öznelerinin başvuruları şu bilgileri içermeli; veri öznesinin adı, uyruğu, ikamet ettiği ülke, başvuruyu veri öznesinden farklı biri yapıyorsa (örneğin bir avukat veya çocuğun velisi) talepte bulunanın adı ve veri öznesiyle ilişkisi, talebin nedeni, bağlantı kaldırmanın etkileneceği alan ad(ları), kısmen kaldırılması istenen arama terimi(bu genellikle veri öznesinin ismidir), içeriğin URL’si, taleple alakalı olarak kullanılacak iletişim bilgileri ve kimliğin kanıtı. Ayrıca Madde 29 Çalışma grubuna göre, ”veri özneleri başvuru yaparken kamusal yaşamda bir rol oynayıp oynamadıklarını belirtmelidir.” deniyor.

Kaynak:

Yavuz, Can. İnternet’teki Arama Sonuçlarından Kişisel Verilerin Kaldırılması UNUTULMA HAKKI. Ankara: Seçkin, 2018