Sanal ”Influencer”lar ve Çocuklar

YAZANİlayda Koral ve Selinay Yüksel

Günümüzde dijital dünyanın bir endüstri haline gelmesi sonucu, yeni kavramlar ortaya çıkıyor. “Influencer” da bu kavramlardan biri. Türkçe karşılığı “etkileyici” olan kelimeyle ifade edilen “influencer” olgusu, sosyal medya ve dijital kanallar aracılığı ile deneyimlerini bizlerle paylaşan, pazarlama aktiviteleri yapan, belirli bir topluluğu etkileme gücüne sahip kişileri tanımlıyor.

“Influencer Marketing” uygulamaları online olarak sosyal ağ üzerinde müşterileri etkilemek için yapılan bir hizmet türü.  Bu hizmetin ise hedefinde çoğunlukla çocuklar var çünkü çocuklar dijital dünyada bir “pazar” olarak kabul ediliyor. Bu düşünceyle hareket eden teknoloji şirketleri ise işe yeni bir boyut getirdi. Son yıllarda, gerçek gibi görünen ama aslen reklam endüstrisinin dijital kreasyonları olan, yani gerçekte var olmayan, yapay “sosyal medya etkileyicileri”nin sayıları dünyada bir hayli artmış durumda. Türkiye’de henüz böyle bir durum söz konusu değil fakat dijital dünyadaki gelişmelerin ve değişimlerin hızla yayıldığı göz önünde bulundurulduğunda, bu olgunun kapıda olduğunu öngörmek zor değil. Çeşitli ürün ve hizmetlerin (ör. Spotify, Absolut Vodka ve Fendi) reklamlarını yapan bu sanal “etkileyici” dijital karakterler aynı zamanda takipçilerine siyasi mesajlar da veriyor.

Sanal etkileyiciler bazen kendilerini robot olarak nitelendiriyor, fakat aynı zamanda takipçilerine kendilerini ‘’insan’’ olarak gösteren aktiviteler paylaşıyorlar. Diğer ünlülerle fotoğraf bile paylaşan ancak gerçekte var olmayan yapay “sosyal medya etkileyicileri”, çocuklar için yeni bir çevrimiçi tehdit olarak düşünülüyor. Bu sanal etkileyicilerin yükselişi, çocukların kolayca manipüle edilmesine ortam sağlıyor. Internet Matters’ın danışmanı Psikolog Dr. Linda Papadopoulos: ‘’Sanal influencerlar markalara ve şirketlere, büyük bir genç kitleye ulaşan mesajlar oluşturma yeteneği veriyor. Bu potansiyel olarak şirketlerin en etkili görüntü dizisini oluşturmak için canlı verileri kullanarak gençleri kolayca manipüle etmelerine olanak sağlar.” diyor.

Uzman Klinik Psikolog Sindy Şulam Irgaz

Konu hakkında görüşlerini aldığımız Uzman Klinik Psikolog Sindy Şulam Irgaz, sanal Influencer’ların ‘’dijital yerliler’’ üzerindeki etkisine değiniyor: ‘’ 2016’dan beri gündemde olan ‘sanal influencer’lar da açık hesapları ve herkes tarafından erişilebilirlikleri ile genç neslin karşısına çıkıyor, takip ediliyor, beğeniliyor. Bu gerçek olmayan, yaratılmış hesapların gerçek dünyadan ve günümüzden kişilerle var olan fotoğrafları, bilinen markaları giyiyor, ürünleri kullanıyor olması ise çocukların kafasında ciddi bir soru işareti yaratıyor. ‘Bu gerçek bir kişi mi?’ ,’Ben de onun gibi giyinirsem, onun kullandığı parfümü kullanırsam, onun gibi popüler olabilir miyim?’ Rol model alarak öğrenen bir bebek gibi, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde de bireyler kendilerine seçtikleri rol modelleri taklit ederek, onlar gibi davranarak, giyinerek, konuşarak kendilerine bir kişilik oluştururlar.

Irgaz, sanal Influencer’ların sebep olabileceği yetersizlik duygusu, tatmin olamamak, kandırılmışlık hissiyatı ve gerçeklik algısına dikkat çekiyor: ‘’ Sanal yaşamın bir parçası olan Influencerlar çocuklara aslında sahip olmaları gerekmeyen şeyleri ‘ihtiyaç’ gibi hissettirmek, ancak o zaman yeterli olacaklarına inandırmak ve ‘beğeni’ sayıları kadar önemli olduklarını düşünmek üzerine kurulu bir sistemin parçaları.  Tüm bunların çoğalması, çocuk ve ergenlerin birer birey olarak görülmek yerine, potansiyel tüketici olarak kabul edilmelerine yol açılıyor. Sonuç olarak çocuk gerçek olmayan bir şeye imreniyor, onun gibi olmak istiyor ve kendini yetersiz hissediyor. Bu gibi hesapların etkisinde kalıp, o kadar ürüne, güzelliğe ve eğlenceye ulaşamayan çocuk ise kendisini güvensiz, mutsuz, yetersiz, değersiz ve hatta depresif hissediyor.’’

Tatmin olamama konusunda Irgaz, ‘’ Her an her şeyin en iyisine, en güzeline sahip olan bir ‘sanal influencer’ takip eden genç, sosyal medyanın klasik bir yanılsamasını yaşıyor. Bu hayatları gören genç ise en az onun kadar mutlu olmak için onun sahip olduğu şeylere sahip olmak, o tarz giyinmek, öyle yerlere gitmek için çaba sarf ediyor. Kendisini online alışveriş yaparken, para kartını sonuna kadar kullanırken veya sahip olamadıkları için üzülürken buluyor. Sahip oldukları da asla o sanal ortamdaki kadar güzel olmuyor ve kişi ne yaparsa yapsın, ne kadar tüketirse tüketsin yine de o zevk alma ve tatmin olma duygusunu tam anlamı ile yaşayamıyor.

Irgaz, kandırılmışlık ve gerçeklik algısına vurgu yaparak ekliyor; ‘’Çocuklar ve gençler grubu takip ettikleri bu hayatın gerçek olmadığını ise çoğu zaman anlayamıyor. İşin tehlikeli bir diğer kısmı ise, bu sanal influencer’ı üreten ve instagram hesabını yöneten kişinin kim olduğunu bilmemek. Bu şekilde kandırılan çocuk ve gençler sonrasında gerçeği anladıklarında ise rol modellerinin bir çeşit dolandırıcı olduğunu fark ediyor ve insanlara olan güvenleri kırılıyor.’’

Av. Can Yavuz

Konunun bir de hukuki boyutu var. Avukat Can Yavuz, Dijital influencerların takipçi sayıları arttıkça markaların da onları kullanarak reklam yapma eğilimlerinin arttığını söylüyor ve ekliyor: “Dijital influencerların hukuk alanında yeni yeni tartışılmaya başlandığı, bunun genelde fikri mülkiyet hakları, marka ve patent, tüketicinin korunması gibi konularda gerçekleştiği görülüyor. Dijital influencerlar “gerçek” olmasa dahi, milyonlarca insan ve çocuğun onları takip ettiği, bunun çocuk haklarına karşı bir tehdit teşkil edebileceği, ortada ticari bir faaliyet olduğu gibi bir gerçekle karşı karşıyayız. Bu bakımdan konuya ilişkin araştırmaların hızlandırılarak dijital influencerların hukukun kapsama alanına alınması gerekebilir.”

Konuyla ilgili ulaştığımız reklam endüstrisi kaynakları ise iki ya da üç yıl içinde yapay zekanın, sanal etkileyicilerin takipçileri hakkındaki verileri analiz etmek için makine kullanmayı öğrenerek kendi Instagram yayınlarını üretmelerine ve bunları nasıl en iyi şekilde kullanacaklarına karar vermelerine izin vereceğini söyledi.

Böyle bir güç karşısında ise ebeveynlerin çocukları için yapabileceği en iyi şey, onların eleştirel düşünmelerini sağlamak ve onlarla konuşmak. Anne ve babalar çocuklarının tek bir kişiden mi yoksa bir gruptan mı etkilendiğini öğrendikten sonra neden etkilendiğini anlamaya çalışmalı. Bunun yolu ise karşılıklı iletişimden geçiyor.

Kaynakça: Fake online influencers a danger to children, say campaigners, The Guardian, 4 Kasım 2019