Prof. Dr. Sultan Doğan ile Çevrimiçi İstismarın Dijital Medyadaki Yeri ve Çocuk Hakları

Kapsamlı cinsel eğitim eksikliği, toplumda çocuklara yönelik potansiyel cinsel saldırı suçları hakkında farkındalık kazanılmasını, önlem alınmasını ve çocukların bu suçlardan korunmasını son derece zorlaştırıyor. Günümüzde dijitalleşmeyle birlikte, çocuklar, dijital medya platformlarında da cinsel istismarın potansiyel hedefi haline gelebiliyor. Bu doğrultuda, “Çevrimiçi Cinsel İstismarın Dijital Medyadaki Yeri ve Çocuk Hakları ile İlişkisi” hakkında cinsel terapist ve eğitmeni Sayın Prof. Dr. Sultan Doğan’a ebeveynlerin akıllarına takılan potansiyel soruları sorduk.

Kapsamlı cinsel eğitim eksikliği, toplumda çocuklara yönelik potansiyel cinsel saldırı suçları hakkında farkındalık kazanılmasını, önlem alınmasını ve çocukların bu suçlardan korunmasını son derece zorlaştırıyor. Günümüzde dijitalleşmeyle birlikte, çocuklar, dijital medya platformlarında da cinsel istismarın potansiyel hedefi haline gelebiliyor. Bu doğrultuda, “Çevrimiçi Cinsel İstismarın Dijital Medyadaki Yeri ve Çocuk Hakları ile İlişkisi” hakkında cinsel terapist ve eğitmeni Sayın Prof. Dr. Sultan Doğan’a ebeveynlerin akıllarına takılan potansiyel soruları sorduk.

Çevrimiçi cinsel istismar nedir?

Prof. Dr. Sultan Doğan: Bu soruya yanıt vermeden önce genel hatlarıyla cinsel istismarı tanımlamak isterim: Cinsel istismar, onay ve eşitliğin olmadığı durumlarda, zorlama, tehdit, oyun oynama, hile veya kandırma sonucu oluşan her türlü cinsel temastır. Tekrarlayıcı müstehcen telefon konuşmaları, teşhircilik, sürtünmecilik gibi nispeten hafif tacizkar davranışları içerebilir. Ayrıca cinsel birleşme girişimi, genital-genital temas ve genital-anal teması içeren cinsel eylemler söz konusudur. Çevrimiçi cinsel istismar, çevrimiçi ortamdaki cinsel istismar ve tacize verilen addır. Cinsel içerikli her tür tehdit, aşağılama, ayrıştırma, ötekileştirme, zorbalık ve sömürücü eylemleri içerir.

Çevrimiçi cinsel istismarın çeşitleri nelerdir?

Prof. Dr. Sultan Doğan: Çevrimiçi cinsel istismarın pek çok çeşidi vardır. Tacizci tarafından, mağdura müstehcen görüntü ve/veya mesajlar gönderilmekte ya da mağdurun cinsiyetine, cinsel yönelimine ve cinsel kimliğine saldırı niteliğinde söylemlerde bulunulmaktadır. Aynı zamanda tacizci mağdurdan kendisine ve başkalarına yine müstehcen içerikli görüntüler/mesajlar yollamasını isteyebilmektedir. Tacizci, mağdurun çıplak fotoğraflarını ya da cinsel ilişki esnasında çekilen görüntülerini rızası olmadan paylaşabilmektedir. Tacizci, rıza almadan kendi çıplak fotoğraf ve videolarını gönderebilmekte ya da cinsel aktivitelerini canlı şekilde yayınlayabilmektedir. Tacizci, katılımcıların rızasının söz konusu olmadığı online toplantılarda pornografik materyaller yayınlayabilmektedir.

Teknolojinin ve sosyal medyanın hayatımızda giderek daha büyük bir yer kaplaması sonucunda çevrimiçi cinsel şiddet, zorbalık, taciz, tehdit, şantaj, istismar gibi davranışlara yönelik terminoloji de giderek çeşitlenmektedir. Çevrimiçi cinsel istismar ile ilgili olarak karşımıza çıkan bu kavramlardan bazıları şunlardır:

  • Doxxing (internette ifşalama): Kişilerin özel bilgilerini onayları olmadan internetten kamuya açıklamak olarak bilinen durum, bazen cinsel istismar anlamına gelebilecek içerikte de olabilir.
  • Zoombombing (sanal toplantı zorbalığı):  Çevrimiçi toplantılarda toplantıya davetli olmayan kişilerin toplantıyı müstehcen, rahatsız edici görüntüler veya söylemlerle baltalayıp sekteye uğratmasıdır.
  • Revenge Porn (intikam pornosu): Ayrılık sonrası bitmiş ilişkiye ait cinsel içerikli görüntülerin intikam amacıyla yayınlanmasıdır.
  • Sextortion (sanal cinsel şantaj): Kişinin akıllı telefonu, bilgisayarı, sosyal medya hesapları gibi mecralardaki cinsel içerikli görüntü ve sohbetlerinin ele geçirildiği iddiası ile mesajlar almasıdır. Bu mesajlarda ele geçirilen içeriklerin ailesine, arkadaşlarına, akrabalarına yayma tehdidi ile para istenir. Uluslararası şebekeler tarafından organize edilen ve özellikle gençleri ağır şekilde istismar eden ve intihara bile sürükleyebilen bir suç türüdür. Çoğu zaman şantajcıların elinde herhangi bir görüntü veya belge bulunmamaktadır. Bu tür tehdit mesajları alanların kesinlikle yanıt vermemeleri ve para göndermemeleri gerekir.

Siber köleleştirme (grooming) nedir?

Prof. Dr. Sultan Doğan: Siber köleleştirme/uşaklaştırma bir yetişkin tarafından çocuğun sanal ortamlar kullanılarak cinsel istismara hazır hale getirilmesidir.  Dünyanın birçok ülkesinde suç olarak kabul edilmektedir. Tacizcinin mağduru belirlemesi, mağdurla hatta bazen ailesiyle de güven temelli duygusal bir ilişki inşa etmesiyle başlar. Tacizci e-posta, sosyal medya uygulamaları, sohbet odaları, çevrimiçi forumlar ve çevrimiçi oyunları kullanarak mağdurla iletişime geçer. Mağdurun güveni ve hatta hayranlığı kazanıldıktan sonra önce cinsel içerikli olmayan sohbetler yapılabilir ve gündelik fotoğraflar istenebilir. Çocuğun özel sorunlarıyla ilgilenip en iyi arkadaşı gibi davranılır. Daha sonra cinsel içerikli sohbetlere geçilir, mahrem görüntüleri alınabilir ve/veya yüz yüze buluşmalar ayarlanabilir.  Bu iletişimler sonucu elde edilen materyal daha sonra mağdura -ki genellikle reşit olmayan bir çocuk söz konusudur- tehdit ve şantaj amacıyla kullanılır. Tacizci daha çok görüntü/buluşma elde etmek için mağdurun ailesine, arkadaşlarına ve başkalarına görüntülerini yollayacağını söyleyerek şantaj yapabilir. Bazen de tacizci örneğin çocuğun mahrem fotoğraflarını alıp ortadan kaybolabilir. Diğer bir seçenek de tacizcinin mağduru duygusal olarak sömürmesi ve onu terk edeceği, daha fazla sevmeyeceği şeklinde tehdit ederek istediklerini yaptırması yani çocuğu köle gibi kullanmasıdır.

Sexting nedir?

Prof. Dr. Sultan Doğan: Sexting “sex” ve “texting” kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşan bir terimdir. Cinsel içerikli görüntüler, videolar ve yazışmalardan oluşan bir mesajlaşma biçimidir. Erotik içerikli mesajlarla çiftlerin cinsel fantezi ve arzularını paylaştığı bir flört biçimi olduğunu söyleyebiliriz ve geçmişteki aşk mektuplarının yerini almıştır. Onayı olmayan kişilere çıplak fotoğraf veya cinsel içerikli mesaj göndermek gibi tacizkar eylemler söz konusu değildir. Sevgili ve eşlerin cinselliği daha estetik bir boyutta yaşamak ve birbirlerini tahrik etmek gayesi vardır. Sexting yoluyla iki taraf da uyarılarak ön sevişmedeki gibi cinsel ilişkinin diğer aşamalarına hazır hale gelir. Cinsel haz ve doyum artabilir.

Çevrimiçi cinsel istismara maruz kalan çocuklara ne sıklıkla rastlıyorsunuz?

Prof. Dr. Sultan Doğan: Günümüzde internet erişimi ve sosyal medya kullanımı neredeyse okul öncesi yaşa inmiştir ve bu durum çocuk istismarcıları için ayrı bir alan açmıştır.   Bundan hareketle bütün çocuklar ve ergenler çevrimiçi cinsel istismar açısından risk altındadır diyebiliriz.  Okul öncesi çocuklarda ebeveynlerin, okul çağındaki çocuklarda hem ebeveynlerin hem de eğitim kurumlarının sorumluluk alarak gerekli koruyucu ve çocukları uyarıcı önlemleri alması zorunludur. Çevrimiçi cinsel istismara yönelik güvenli epidemiyolojik veriler maalesef bulunmamaktadır. Ayrıca, genel cinsel istismarda da olduğu gibi çevrimiçi cinsel istismar olgularının çoğunun bildirilmediğini ve gizli kaldığını söylemek zorundayız.

Çevrimiçi cinsel istismarın çocuklara zararları nelerdir?

Prof. Dr. Sultan Doğan: İstismara uğrayan çocuk, çevrimiçi olsun veya olmasın, kendilerine inanılmayacağından, suçlanacağından, başlarının belaya gireceğinden endişe ederler ve bu nedenle yaşadıklarını açıklamaktan kaçınabilirler. Ayrıca istismarcıdan tehditlerinden çekinebilir, onunla duygusal bir bağ kurabilir ve onun sevgisini kaybetmekten korkabilir, hatta korumak isteyebilirler ama bu tablo tacizcinin yaptıklarından hoşlandıkları anlamına gelmez ve çocuğun ne kadar katastrofik bir ruh halinde olduğuna işaret eder. Genel olarak cinsel istismara maruz kalan çocuklarda duygulanım sürecinde bozulmalar, anksiyete, davranışsal bozukluklar, depresyona yatkınlık görülebilmektedir. Tekrarlayıcı rahatsız edici düşünceler, istismarla ilgili kabuslar görme, saldırganlık, kendine zarar verme, öfke kontrol sorunları, duygusal dalgalanma gibi pek çok davranışsal ve duygusal sorun ortaya çıkabilir.

Ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını dijital medyada paylaşması çocuk hakları ihlali midir?    

Prof. Dr. Sultan Doğan:

Ebeveynler çocuklarının yüksek yararını gözetmekle, onların sosyal ve psikolojik gelişimini en iyi şekilde desteklemekle yükümlüdürler. Dijital medyada çocukların resim ve videolarını paylaşmak söz konusu olduğunda özel hayatın gizliliği ve rıza kavramları karşımıza çıkmaktadır. Çocuğun rıza verme yetisi olmadığı düşünüldüğünde “instagram ebeveynleri” olarak adlandırılan ve hemen her gün çocuğa ait bir görüntü paylaşan, çok takipçili, açık hesaplara temkinli yaklaşmak gerektiği açıktır. 

Bu hesaplardaki pratikler üzerinden takipçi/hayran yarışında çocuğun bir özne olarak yer aldığı söylenebilir. Genel olarak çocukların fotoğrafını paylaşmak çocuk istismarcılarına bir alan açabilir ve çocuklar için tehlike arz edebilir. Ayrıca her türlü bilgi internet ortamında kaydedilir ve yeniden üretime hazır bir şekilde kaybolmadan durur. İleride erişkin yaşa geldiğinde kişi bu görüntülerden rahatsız olabilir. Çocuğun ‘unutulma hakkına’ ve kişisel haklarına müdahale edildiğini gözden kaçırmamak gerekir.

Leave A Comment