Kate Winslet: ”Sosyal Medyada Her Şeyin Kaydedilmesi Çocuklar Üzerinde Bir Baskı Oluşturuyor”

Ünlü oyuncu Kate Winslet ve oyuncu kızı Mia Threapleton, ‘I am Ruth’ adlı dizide bir anne kızı canlandırıyor. Dizi, sosyal medya baskısı altındaki genç bir kız ve ona yardım etmek isteyen annesinin hikayesini anlatıyor.

Ünlü oyuncu Kate Winslet ve oyuncu kızı Mia Threapleton, ‘I am Ruth’ adlı dizide bir anne kızı canlandırıyor. Dizi, sosyal medya baskısı altındaki genç bir kız ve ona yardım etmek isteyen annesinin hikayesini anlatıyor.

2019’dan beri yayımlanan “I am …” (Ben…) adlı antoloji serisi, üçüncü sezonunda da bireysel hikayeler üzerinden ‘ruh sağlığı, ilişkiler, kadının özgürleşmesi, sosyal medyanın hayata etkisi’ konularına değinmeye devam ediyor.

Winslet, sosyal medyanın, hem her şeyi kayıt altına alması hem de gerçeği çarpıtma potansiyeli nedeniyle gençler üzerinde baskı yarattığını düşünüyor ve dizideki diyaloglardan bazılarını kızıyla gerçek hayatta yaşadıklarını söylüyor.

‘’Bizim gençliğimizde, bugün haber olan ertesi gün üstüne yemek koyduğumuz gazete kağıdıydı. Saçma sapan şeyler yapsanız da unutulur giderdi. Şimdiyse her şey sosyal medyada kayıt altında. Hiç beklemediğiniz bir anda ortaya çıkabiliyor.”

Aktris Kate Winslet, hükümetin sosyal medya şirketlerinin çocukların ruh sağlığı üzerindeki etkilerinin üstesinden gelmek için yaş sınırlarını yeniden değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Kate Winslet BBC’den Laura Kuenssberg ile yaptığı röportajda, ebeveynlerin çocuklarının sosyal medyada gezinmesine nasıl yardımcı olacakları konusunda kendilerini “tamamen güçsüz” hissettiklerini söyledi. Winslet, güvenlik kontrollerinin daha sıkı olabileceğini ve hükümetlerin çocukları korumak için adım atmasını beklediğini söylüyor.

Winslet, çocukların ruh sağlığına odaklanma kararının, filmin yaratıcısı Dominic Savage ile ebeveynlerin “bir sorun olduğunu açıkça görebildiklerinde” nasıl yardımcı olabilecekleri hakkında yaptığı görüşmenin ardından alındığını söyledi. Ayrıca dizinin sadece telefon bağımlısı bir çocuğu değil daha fazla şeyi anlattığını ve gösterdiğini belirtti.

 “Bu yapım o telefonda gerçekte neler olup bittiğini, özgüvenlerini nasıl etkilediğini, yeme alışkanlıklarını nasıl etkilediğini, kendine zarar verme gibi şeyleri düşünme açısından zihinsel durumlarını kapsıyor.”

 Sosyal medya dünyasının ebeveynleri korkuttuğunu çünkü orada ne olduğunu gerçekten bilmediklerini söyleyen İngiliz oyuncu, “Artık arkadaşlık gruplarında neler olup bittiğini gerçekten bilmiyoruz çünkü çoğu aslında telefonlarda, telefonların içinde kurulu bir ilişki’’diyor. Dünyamızın gittikçe derinleştiğini vurgulayan Winslet,  dünyanın aynı zamanda daha karanlık, hileli ve çocukların gezinmesi için zor ve sağlıksız bir hale geldiğini söylüyor.

 “Bence insanlar, küçük çocuklar, çok daha erken yaşta telefon sahibi oldukları için, duygusal olarak nasıl hissedeceklerini bilecek kadar donanımlı veya sofistike olmayan şeylere kolayca erişebiliyorlar.”

 Sosyal medyanın daha fazla yasal düzenlemesi olması gerekip gerekmediği sorulduğunda Winslet, devletlerin bu konuda daha sıkı bir güvenlik önlemi alması gerektiğini ve ülkelerin çocukları korumak için daha iyisini yapabileceklerine inandığını vurguluyor. Platformların belirli bir yaş sınırı olsa da çocukların bu engeli ebeveynleri fark etmeden geçebildiğini çünkü ebeveynlerin bu meselede yeterince bilinçli ve donanımlı olmadığını söyleyen Winslet, platformların bu konuda sıkı bir güvenlik ağı kurmaları ve kişi/hesap doğrulaması gibi bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor.

 Bu röportajın ardından BBC News’a konuşan Birleşik Krallık Dijital Medya, Kültür ve Spor Bakanı Michelle Donelan, devletlerin sosyal medya düzenlemelerinin hala yetersiz olduğunu, bunun çocuklara büyük zararlar verdiğini ve bu gidişatın sona ermesi gerektiğini vurguladı.

Parlamentoya Güçlendirilmiş Çevrimiçi Güvenlik Yasası teklifi getireceğini söyleyen Donelan, ebeveynlerin sitelerin gençler için oluşturduğu tehlikeleri görmesine ve bunlara göre hareket etmesine izin vereceğini de sözlerine ekledi.

Donelan, gençlerin korunacağını, suçların ‘’damgalanacağını’’ ve yetişkinlere internette gördükleri ve etkileşim kurdukları şeyler üzerinde kontrol verileceğini  belirtti.

Leave A Comment