Tracy Ma/The New York Times

DERLEYENHaberVesaire ve Dijital Medya ve Çocuk


Bilgi Medya Bölüm Başkanı Dr. Esra Ercan Bilgiç, yaşanan durumun “medya eliyle körüklenen bir panik” olduğu görüşünde. Buna rağmen YouTube’un çocuklara göre bir yer olmadığını söyleyen akademisyen, anne babaların, “çocukların Youtube ile ilişkisinin ne olduğunu sorgulamalarını” ve “günümüz medya ortamını daha yakından tanıyıp, doğru ile yanlışı ayırmalarında çocuklara yardımcı olmalarını” öneriyor.

Bilgi Medya RGB ekranında yayınlanan “HaberVesaire’de Bu Sabah” programına katılan Esra Ersan Bilgiç, tüm dünyada paniğe neden olan “Momo” figürü hakkında HaberVs editörlerinin sorularını yanıtladı. Bilgiç şunları söyledi:


Temmuz 2018’de yayınladığı haberle, Momo kaynaklı paniğe katkıda bulunan ciddi yayın kuruluşları arasında BBC de yer almıştı. Kurum, geçtiğimiz günlerde yayınlanan haberleriyle, “momo” konusunda nasıl hataya düştüğünü açıkladı.

“Konuyu medya çalışmaları perspektifinden değerlendirdiğimizde bir “ahlakî panik” yaşandığını görüyoruz. Bu 1971’de Sosyolog Stanley Cohen tarafından geliştirilen bir teori. Buna göre bir figür, zaman zaman toplumun ortak değerlerini tehdit eden bir fenomen olarak gösterilebiliyor. Medya varlığı bile tartışmalı bu figürü alıp büyütmeye başlıyor. Var olmayan bir şey, kamuya bir tehlikeymiş gibi sunuluyor. Medya eliyle körüklenen bir paniğe tanık oluyoruz. Çok güvenilir olduğunu düşündüğümüz kurumların bile bu yanılgıya düştüğünü ve yanlış haberler yaptığını görüyoruz.

“Bu daha önce Mavi Balina oyununda da karşımıza çıktı. Rusya’da, bu oyunun 130 genci intihara sürüklediği yönünde bir haber yayınlandı. Haber bir buçuk milyon kez okundu. Bu haber zaten “tıklanma” amaçlı yapılmış bir haberdi. Daha sonra yapılan detaylı araştırmalarda Mavi Balina ile ilişkilendirilebilecek intihar vakasında rastlanmadı. Şimdi Momo’da aynı şeyi görüyoruz.

“Anne babalara şunu söyleyelim: Momo ile ilişkilendirilmiş bir intihar vakası yok! Bu haberlerin gerçekliğini sorgulamalıyız. Hükûmetler, akademisyenler konuya sonradan dahil oldular ve çok ciddi araştırmalar yapılıyor. Sağduyuyla yapılan araştırmalarda görüldü ki, Mavi Balina’yla ya da Momo’yla ilişkilendirilebilecek gerçek bir intihar vakası yok.

Korkutarak tıklatmak

“Bir safsata üzerinden bir panik havası yaratıldı. Bu panik havasından yararlanmak isteyen kötü niyetli fırsatçılar bunu sömürmeye başladılar. Çünkü YouTube mekanizmaları buna fırsat veriyor. Çünkü sahte haberler para ediyor. Daha çok ilgi çekmek için insanların ilkel duygularına hitap ediliyor. ‘Korku’ bu duygulardan biridir. Anne babaları çocukları üzerinden korkutarak bir ilgi çekeceğinizin garantisi var. Korkutursanız tıklanırsnız. Bu “tıklanmayı” sağlamak için üretilmiş pek çok içerikle karşı karşıyayız. Biz o “korkutan” haberleri tıkladığımızda birileri para kazanıyor.

YouTube, doğrudan Momo’yla ilgili bir içeriğin bulunmadığını resmi olarak açıklamıştı. “Bu tür içeriklere rastlarsak zaten yayınlanmasına izin vermeyeceğiz” demişti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın geçen hafta yayınladığı uyarı.

“Örneğin İngiltere ve Meksika hükûmetleri, ailelere ulaşarak uyardı, afişler yayınladı. Ancak bu uyarılarla da ilgili kınama aldılar. ‘Doğruluğu kesinleşmeyen bir konuda neden halkı panik edecek şekilde uyarı yayınladınız’ diye.

“Bizim asıl sorgulamamız gereken çocuklarımızın Youtube ile ilişkisinin ne olduğu. Ben hep şunu söylüyorum: YouTube çocuklara göre bir yer değil. İkincisi, biz anne babalar olarak sağduyulu davranıp günümüz medya ortamını daha iyi anlamaya çalışmalıyız. Günümüz medya mekanizması ‘izlendikçe, tıklandıkça artan gelir‘ üzerine kurulu.

Dr. Esra Ercan Bilgiç, Harvard Üniversitesi’ne bağlı Nieman Gazetecilik Laboratuarı’nın web sitesinde yayınlanan “TV Haber Kanalları Momo Sahtekarlığını Yaymada Nasıl Büyük Bir Rol Oynuyor?” başlıklı makalenin önemli bulduğu giriş bölümünü İngilizce’den çevirdi. 28 Şubat 2019 tarihli makaleden alıntıdır:

“İşte iki gerçek ve bir yalan. Hangisi yalan?

1. Pedofiller YouTube algoritmalarından çocuk pornografisini yaymak için yararlanıyorlar.

2. Çocuklar ve ergenler bazı YouTube videolarının arasına yerleştirilen parça parça görüntülerle intihara özendiriliyorlar.

3. Çocuklar ve ergenler WhatsApp’a ve bazı  YouTube videolarının arasına yerleştirilen viral “Momo meydan okuma” oyununun parça parça görüntüleriyle intihara özendiriliyorlar

1. ve 2. şıklar doğru. Pedofillerin YouTube algoritmalarından çocuk pornografisini yayma amaçlı olarak yarar sağladıkları ve bazı YouTube videolarının arasında intihara yönelik öneriler yer aldığı doğrulandı. Ama 3. şık, Momo meydan okuma oyunu? Bu sahte. Bu bir uydurma (hoax).”

“Biz medya ile nasıl manipülasyon yapılabiliceğini her fırsatta anlatıyoruz, derslerimizde anlatıyoruz. Ancak bir de anne babaların “medya okur yazarlığı” meselesi var. Yani sahteyle gerçek olanı ayırt edebilme meselesi.

Dijital dünyada çocuk

Çocuklar, geçmişle kıyaslandığında sokakta oynama imkânından mahrumlar ve evde daha fazla zaman geçiriyor. Evde daha fazla zaman geçirdikleri için de dijital medya hayatlarına daha çok giriyor. ‘Çocuk kullansın, dijital medyayı öğrensin, dünyaya uyum sağlasın’ düşüncesi doğru değil. Birtakım altın kurallar var:

 Üç yaşın altındaki çocuklara televizyon önerilmiyor; mümkün olduğunca gerçek hayatla haşır neşir olmalı
– Altı yaşından önce oyun konsolu gibi şeylerle muhatap olmamalı, örneğin tabletten oyun oynamamalı
Dokuz yaşından önce çevrimiçi medyalara erişimi olmamalı, Google’a, YouTube’a tek başına girmemeli
 12 yaşından önce kendi sosyal medya hesapları olmamalı

Çevrimiçi medyanın aslında beraberinde getirdiği birçok riski var. Bunlardan biri karşılaşılan içerikle ilgili riskler. Pornografik içerikler, şiddet görselleri ya da ‘momo’ örneğindeki gibi korkutucu içerikler… Bu içerik risklerinin farkında olup çocuklara bunu anlatabilmek önemli. Onları yalnız bırakmamamız gerekiyor.

İkincisi ise ‘temas’ riski: Kötü niyetli kişiler doğrudan çocuklarla iletişime geçebiliyor ve bu daha önemli bir mesele. Siber zorbalık diye de bir mesele var.

Başka birçok risk söz konusu. Söylemek istediğim ‘çocuklarımızı sürekli gözetleyelim’ değil ama bir takım kurallar koymalıyız. Çocuklarımızın içsel motivasyonla, temkinli ve sorumlu davranmalarını sağlamalıyız.

Leave A Comment